Böbrek Vermenin Sakıncaları Nelerdir

Böbrek verici takipleri sonucunda açıkça ortaya çıkmıştır ki, böbrek vericisi olmaya uygun sağlıklı insanlarda, böbrek vermek yaşamı kısaltmıyor. Sağlıklarının bozulmasına sebep olmuyor. Aksine hiçbir şikâyeti olmadığı halde, böbrek vericisi olmaya karar verdiğinde, yapılacak detaylı incelemeler sonunda saptanan bazı problemler erken bir şekilde tedavi edilmektedir.

Böbrek veren kişi de engel durum bulunmaz ise, adaylar organ nakil merkezince uzun süre takibe alınır, düzenli kontroller sayesinde yaşam standardı yükselir. Böbrek bağışladıkları süre de sağlık bilinçleri artar, bağış yapmaya engel sosyal alışkanlıklar (sigara kullanımı, kilo alma) düzenlenir, normal şartlarda değişmeyecek yaşam şekli, uzun dönemde daha sağlıklı olmalarına imkân sağlar.

Bütün bu gerçekler böbrek veren kişinin, hiçbir risk almadığı anlamına gelmez. En basit cerrahi girişim bile sıfır riskle gerçekleşmez. Böbrek veren kişinin, düşük seviyede de olsa risk aldığı bir gerçektir. Sağlıklı bir kişinin düşük de olsa böyle bir risk alması, canlı vericili böbrek naklinin en hassas olduğu durumdur. Bu sebeple canlı vericili böbrek naklinin gerçekleşmesinde verici adayı ciddiyetli bir şekilde değerlendirilir. Ameliyatın deneyimli ve donanımlı bir sağlık merkezinde yapılması hayati önem taşır. Böbrek bağışlayan kişinin zarar görmemesi organ nakli merkezinin ana görevi olmak zorundadır.

Böbrek veren kişi tek böbrekli kaldıktan sonra tuz kullanımına çok dikkat etmelidir. Tuz alımı ve kilo artışına dikkat etmezlerse yüksek tansiyon sorunu yaşayabilirler.

Bütün araştırmalar sonucunda sağlıklı olduğu tespit edilen böbrek verici adayının, tek böbrek ile hayatını sürdürmesi, sağlığına dikkat etmek şartı ile riskli değildir.

Böbrek vericisi olmak için alt sınır18 yaş, üst sınır ise 60 yaştır. Bu konuda bir kesin değerlendirme olmamakla birlikte 60 yaş üzerinde görülen problemler bu ameliyata engel teşkil edebilir.

Böbrek çıkarılması esnasında tamamen sağlıklı bir kişinin ölüm riski % 0,1 dolayındadır. Ameliyat esnası ve sonrasında kanama, iltihaplanma, anesteziden oluşacak sorunlar ve yara yerinde fıtık olabilir. Bunların sıklığı % 1-3 oranında değişir. Laparoskopik böbrek çıkarılması ameliyatından sonra ise % 0,5 oranında bağırsak tıkanması sorunu olabilmektedir.

Vericiler için kullanılmak üzere iki ünite kan hazır tutulur.