Kan Kanserinin Toplum Üzerindeki Etkisi

Kan Kanserinin Toplum Üzerindeki Etkisi

Kan kanserinin toplum üzerindeki etkisi kesinlikle yadsınamaz bir hale gelmiştir. Sosyal sorumluluklar ve çeşitli dergi yayın organlarıyla birlikte hastalık kişilere daha iyi tanıtılmış ve sosyal açıdan kişilerin daha bilinçli olmalarının önü açılmaya başlamıştır. Özellikle de son zamanlarda artan teknolojik tedavi yöntemleri ile birçok hasta tedavi olabilmiş ve bununda ortaya konulması ile birlikte birçok kişi olumlu yönden etkilenmiştir.

Kan kanseri, kanser türleri arasında çocukların özellikle daha çok etkilendiği bir kanser olmaktadır. Çocukların bu konuda psikolojik olarak etkilenmelerini de işin içine katarsak bu oran ciddi bir şekilde artmaktadır.

Kan kanseri içerisinde en çok bilinen ve tedavisi kemik iliği nakli olarak da düşünülen bu hastalık, kemik iliği ve doku bağışlarını da çok fazla arttırmıştır. Hatta tedavi masraflarını ödeyebilmek için çeşitli organizasyonlar ve faaliyetler de işin içerisine giriş yapmıştır.

Kan kanserinin toplum üzerindeki etkisi hem birey için hem de kişi için çok büyüktür. Kan kanserine yakalanmış bireylerde mutsuzluk ve psikolojik açıdan huzursuzluk hat safhada olmaktadır. Bir kişinin psikolojik olarak mutsuz olması ve hastalıklardan dolayı da kendini umutsuz hissetmesi toplumu da etkilemektedir.

Kan kanserinin toplum üzerindeki etkisi bir de devleti de etkileyebilir. Kan kanseri tedavi harcamaları hem kişiyi olumsuz bir şekilde etkilerken diğer bir yanda da kişi dışında da devleti de bu harcamalar zora sokabilir.

Kan Kanserinin Kişi Üzerindeki Etkisi

Kan kanserinin kişi üzerindeki etkisi elbette ki toplum üzerindeki etkisinden epeyce bir fazla olmaktadır. Kişiler üzerinde olan tepki yoğunluğu çok daha fazladır. Kişi kendisinin çevresinden soyutlamaya meyilli hale gelmektedir. Sürekli ölümü düşündüğü için kişi kendisini rahatsız ve mutsuz hisseder. Bu gibi durumlarda birçok kişi de intihar vakaları da görülmüştür.

Kan kanserine yakalanmış bir hastanın ise şunu çok iyi bilmesi gerekmektedir. Tedavide birincil amaç psikolojiyi iyi seviyede tutmaktır. Kişi kendini mutsuz ve huzursuz hissederse kendini yok olmuş gibi görebilir. Psikolojik olarak iyi hisseden hastalar ve hastalıkla savaşan kişiler bu hastalıktan galip bir şekilde ayrılırlar.