Lösemili Çocuklar Haftası

Lösemili Çocuklar Haftası

Lösemi ülkemizde çok sık görülen kanser türlerinden bir tanesidir. Bu nedenle farkındalığı arttırmak ve löseminin korkulacak bir hastalık olmadığını göstermek için her yılın 2-8 Kasım tarihleri Lösemili Çocuklar Haftası olarak belirlenmiştir. Bu hafta içerisinde pek çok çocuk tarafından şiirler yazılmakta ya da resimler yapılmaktadır. Hatta pek çok okul ya da şehirde bu konuda yarışmalar da düzenlenmektedir.

Lösemili Çocuklar Haftası Etkinlikleri

Lösemili çocuklar haftası ilk olarak LÖSEV tarafından başlatılmıştır. Bu haftada hem lösemili çocukların hayata katılmaları hem de küçük yaş gruplarının bu hastalık hakkında bilinçlendirilmesi sağlanır. Bu nedenle lösemi ile ilgili şiirler yazılır, resimler yapılır ve bunlar için yarışmalar düzenlenir. Böylece çocukların bir yandan eğlenip bir yandan da lösemi hakkında bilgi sahibi olması sağlanır. Çocuklar bir yandan eğlendikleri için lösemiden de korkmamış olurlar.

Lösemili çocuklar haftasında lösemi hakkında bilgiler de verilir bu nedenle gerekli önlemlerin alınması da sağlanır. Yani her açıdan oldukça verimli ve bilgilendirici geçen bir hafta olduğunu söyleyebiliriz. Bu haftanın temel amacı az önce de söylediğimiz gibi hem eğlendirmek hem de bilgilendirmektir. Çünkü lösemi, çocuklarda sıkça görülmektedir ve oldukça zor bir süreçtir. Çocukların her türlü ihtimale karşı bu sürece hazır olması çok önemlidir. LÖSEV tarafından başlatılan ve sürdürülen bu hafta yıllardır oldukça başarılı bir şekilde hedeflerine ulaşmaktadır.

2-8 Kasım tarihleri arasında özellikle okullarda pek çok seminer ve etkinlik düzenlenmektedir. Bu etkinliklerde çocuklara ilk olarak lösemi hakkında temel bilgiler verilir ve bilinçlendirme yapılır. Bunların haricinde lösemi haftası ile ilgili yazılar yayınlanır, bahsettiğimiz yarışmalar düzenlenir. Özellikle löseminin belirtilerinin ve nedenlerinin bu haftada çocuklara anlatılması gerekmektedir. Çünkü nedenlerini bilince önlem alması da daha kolay olmaktadır. Bu sayede çocuklar lösemiye neden olabilecek tüm durumlardan kaçınırlar.

Lösemi, kader değildir. Önlem almak, erken teşhis etmek gibi pek çok durum ile löseminin önüne geçilebilmektedir. Bunların sağlanabilmesi için ise lösemili çocuklar haftasını iyi değerlendirmek çok önemlidir. Siz de öğrencilerinizi ya da çocuklarınızı lösemi ile ilgili bilinçlendirebilir ve korkulmaması gerektiğini anlatabilirsiniz.

LÖSEMİ TÜRLERİ

LÖSEMİ TÜRLERİ

Lösemi değer ismiyle ilik kanseri veya kan kanseri olarak da bildiğimiz hastalık insanlar için gerçekten de hayatı zor duruma sokan bir hastalıktır. İnsanların hayatını zor duruma sokmasına karşın diğer kanserlerle karşılaştırıldığında tedavi şansı daha yüksek ve başarı durumundan bakıldığında yaklaşık olarak %91 oranında bir tedavi başarısı sağlanmaktadır.

Biraz daha detaylı bakmamız gerekirse, lösemi etkilediği beyaz kan hücresine ve ne kadar hızlı ilerlediğine bağlı olarak farklı ve çeşitli türlere ayrılmaktadır. Akut lösemi hızlı gelişir ve belirtileri çok kısa bir zaman zarfında görülmeye başlar. Kronik lösemi ise daha yavaş ilerler ve yıllarca hiçbir belirti göstermeden gelişimini tamamlayabilir. Eğer lenfostik adı verilen beyaz kan hücreleri anormal olarak ürüyor ise buna “lenfoblastik lösemi”, myelosit adı verilen beyaz kan hücreleri anormal olarak ürüyorsa “miyelonenöz lösemilösemi adını alırlar. Bu ana dört lösemi türü dışında daha az görülen tüylü hücre lösemisi, kronik miyelomonostik lösemi adı altında farklı lösemi türleri de var olmaktadır.

Yetişkinlerde en sık görülen lösemi türleri, kronik lenfostik lösemi ve akut miyeloid lösemidir. Çocuklarda ise akut miyelojenöz lösemi yani AML ve miyeloid lösemiler daha sık görülmektedir.

Lösemi Tedavileri

Lösemide erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Hastalığın gösterdiği belirtiler doğrultusunda testler yapılır ve sonuca ulaşılır. Bu sonuçlar ışığında tedavi süreçleri ve yöntemleri belirlenmektedir. Eğer lösemi hücresi iyi huylu ise sadece yüksek dozda kemoterapi ve ilaç desteği ile başlayan ve yaklaşık olarak 2 yıl sürmekte olan tedavi yeterli olacak ve hastayı iyileştirecektir. Fakat lösemi hücresi kötü huylu ise işler biraz daha karmaşıklaşmaktadır. Bu durunda tedavi sürecinde ve uygulamalarında değişiklikler yapılmaktadır. Bu değişiklikler gerek tedavinin zamanı olsun gerek kullanılan yöntemler ve uygulamalar olsun anında farklılık göstermektedir. Örneğin kötü huylu lösemi hastalığında kök hücre tedavisi uygulanabilecek yöntemler arasındadır. Yahut farklı bir tedavi yöntemi de seçilebilmektedir. Diğer yöntemde ilik nakli olarak bilinir ve bunun için bir donöre ihtiyaç duyulur.

LÖSEMİ TESTİ

LÖSEMİ TESTİ

Halk arasında kan kanseri veya ilik kanseri olarak da bilinen lösemi özellikle çocuk yaştaki bireyleri bulması ve hayatlarını çekilmez hale getirmesi ile bilinen bir hastalıktır. Daha çok çocuk yaştaki bireyleri hedef alması ile tanınan lösemi aniden ortaya çıkan belirtileri ile düzgün bir şekilde ilerleyen hayatı yaşanılmaz kılabiliyor. Lösemi kanda ki akyuvar, alyuvar veya trombosit sayısının azalması ile belirtilerini göstermeye başlamaktadır. Kemik iliğine bulaşan lösemi virüsü kan için gerekli yapı taşlarının kemik iliğinde üretilmesini engellemektedir. Bu durumda kanda bulunan yapı taşı hücrelerinin eksikliğinden kaynaklanan bir negatifte doğurur.

Lösemi tanısı hastanın gösterdiği fiziksel düşüklükler ile koyulur. Bu tanının sonrasında da tedavi aşamasına geçilir. Fakat tedavi aşamasına başlamak için öncelikli olarak test yapılması ve lösemi türünün belirlenmesi gereklidir. Peki bu testler nedir ve ne için yapılır? Bu testler ve muayeneler lösemi türünün ve çeşidinin belirlenmesi için yapılır. Bu belirleme işlemi tedavi aşamasının doğru bir şekilde ilerlemesi için gereklidir.

Test Aşamaları

Lösemi tanısı koyulan hastalar önce fiziksel muayeneden geçerler ve ilk olarak hastalığın tanısı konulur. Akabinde konulan tanının ardından ilk olarak kan testi ve kan sayımı yapılır. Kan testi; kan hücresi içinde bulunan akyuvar, alyuvar ve trombositleri kontrol etmek üzere kan örneği ile yapılan bir testtir. Alınan bu kan örneğinde bahsettiğimiz kan yapı taşlarına bakarak da kan sayımı işlemi tamamlanır. Kan sayımı işleminden sonraki aşama biyopsidir. Biyopsi aşamasında hastanın iliği üzerinde inceleme yapılmaktadır.

Biyopsi taraması esnasında kemik iliğindeki lösemi virüsünün yayılım şekli, türü ve büyüklüğü incelenir. Akabinde bakılan test sonuçları baz alınarak tedavi sürecine başlanılır. Tedavi aşamasında ilk olarak yapılan şey yüksek dozdaki kemoterapi başlangıcıdır. Akabinde hastalığın türüne ve yayılım gösterme eğilimine bağlı olarak doz düşümü veya artırımı yapılabilir.  Hastalığın tedavi aşamasına başlamış olmak birçok sorunu beraberinde ortadan kaldırmak için atılmış ilk adım olarak görülmektedir. Bu durumda dikkat edilmesi gereken en önemli husus; kemoterapi tedavisi içerisinde bulunan hastaların bağışıklığı normalin altına düşmektedir. Bu durumda dış etmenlerden korunmak için daha çok gayret gösterilmelidir.

LÖSEMİ TEDAVİSİ

LÖSEMİ TEDAVİSİ

Lösemi halk adında bilinen diğer isimleriyle ilik kanseri ya da kan kanseri günümüzde özellikle çocuklarımızın hayatını mahveden bir hastalıktır. Fakat doğru tedavi yöntemi ve ebeveynlerimizin yeterli özeni göstermesiyle atlatılamayacak bir durum da yoktur bu yüzden korkulmaması gereken bir hastalıktır. İlk aşama olarak hastalıktan korkmayarak, hastanın moral ve motivasyonunu yüksek tutmalıyız. Aynı zamanda kendi motivasyonumuzu da yüksek tutup hastaya bu hastalığın yenilemeyecek bir durum olmadığını göstermemiz gerekiyor.

Löseminin birçok farklı tipi ve hastalarda faklı şekilde nüksedişi vardır. Bu aşamada ilk olarak hastalık vücuda girdiğinden itibaren etkisini yavaş yavaş göstermeye başlar ve ilk olarak vücut hastalığa ve virüse karşı alternatif geliştirmeye çalışır. Akabinde vücut yeterli gelemediği için yenilenen ve olgunlaşan hücre sayıları eşitlendiğinde hastalık yavaş yavaş belirtilerini göstermeye başlayacaktır.

Tedavi Safhası

Löseminin birçok çeşidi olmasına rağmen tedavi yöntemleri çok kısıtlı fakat etkilidir. Sadece lösemi çeşidine göre tedavinin safhaları ya da dozları değişmektedir. Bu bağlamda zaten hasta ilk olarak lösemi şikayetiyle değil de normal hastalıklarda yavaş yavaş kendini gösteren belirtilerin lösemi hastalığında birden açığa çıkması ve hastanın modunu birden düşürmesi ile acile giderler. Akabinde burada lösemi tanısı koyulup tedavi sürecine ve işlemlerine başlanılır. Löseminin belirtileri güçten düşme, deride dökülmeler ve ani kızarıklıklar ve morluklar gibi çok doğal belirtilerdir.

Tedavi safhasına geçildiğinde ilk olarak yapılan testler sonucunda lösemi iyi huylu mu yoksa kötü huylumu ona bakılır akabinde tedavi aşamaları incelenir. İyi huylu lösemi virüsü bulunan hastalarda sadece kemoterapi tedavisi ya da yüksek dozda kemoterapi tedavisi yeterli olacaktır. Fakat virüsümüz kötü huylu ise tekrar nüksetme veya kemoterapi ile yenilemeyecek olması bilindiğinden kök hücre tedavisi ya da ilik naklini gerektirecek durumlar oluşabilmektedir.

Bu gibi durumlarda bütün sorumluluk doktorlarda olup, doğru tanının hastaya konulması gerekmektedir. Akabinde başlanılan tedaviler ışığında löseminin bazı tiplerinde 5-6 aylık bir tedavi yeterli olacaktır.  Bazı çeşitlerinde ise lösemi tedavisi daha uzun sürmekte olup tedaviden sonra 1-2 yıl süre ile gelişime bağlı olarak düşük dozda kemoterapi uygulanmalıdır.

LÖSEMİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

LÖSEMİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Kan kanserleri tıbbi literatürde lösemi adı verilen bir kanser çeşididir. Belirtileri normal hastalıklarda da olduğu gibidir. Fakat belli eden şey aniden nüksetmesidir.  Belirtiler arasında yorgunluk, kanama, pembe morumsu döküntüler, özellikle dil altı ve bacaklarda başlayan diğer döküntüler bunun dışında ateş, ciddi enfeksiyonlar ve bu gibi şikayetlerdir. Fakat burada önemli olan akut kan kanserlerinde bu şikayetlerin birden başlamasıdır ve deyim yerinde ise hastanın feleğini şaşırması olarak nitelendirilebilir. Hayat akışını birden değiştirir. Genelde bu tür hastalar acile başvurur.

Tanı konulduğunda tedavinin hemen başlaması gerekir. Hatta ve hatta bazı lösemi tiplerinde tedavi sürecinde saatler bile önemli olmaktadır. Tedavi süreci ilk olarak kemoterapi ile, yüksek doz kemoterapi ile başlamaktadır. Kemoterapi başlamadan önce hastanın kemik iliği biyopsisi yapılır. Bu biyopsi kan kanserine neden olan kanser hücrelerinin; çeşidine, sayısına ve mutasyonlarına bakılmak için yapılmaktadır. Bu tedavinin en önemli aşamasıdır. Eğer hasta yüksek dozda veya kötüye giden bir kan kanserine sahipse tedavi süreci değişmektedir.

İleri Evre Lösemi Tedavisi

Hastanın kemik iliği biyopsisi sonucunda yüksek dozda kemoterapiye başlanır. Eğer ki hastamızdaki kanser boyutu kemoterapi ile halledilemeyecek ölçüde ise yüksek doz kemoterapi tedavisinden sonra ilik nakli veya kök hücre tedavisi uygulanması gerekir. Eğer kanser hücresi kötü huylu değil ise yüksek dozda kemoterapi ile tedaviye devam edilir.

Kan kanseri ikiye ayrılmaktadır. Mioloid ve lenfoid olarak çeşitlenen kanserlerin tedavi ve kemoterapi çeşitleri tamamen farklılık göstermektedir. Ama asıl baz alınması gereken nokta mioloid kan kanserinin tedavisi beş veya altı ay kadar bir süre ile biterken lenfoid kan kanserinin tedavisi çok daha uzun sürmektedir. Bu lenfoid kanserler bebeklerde görülebilir 5 yaşına kadar sık görülür. Daha sonra 60 yaşlarına kadar çok görülmez. Uzun ve yoğun bir tedavi sürecinden sonra 2 yıllık bir süre ile düşük dozda olmak kaidesi ile lenfoid türünün tedavisi devam etmektedir.

Yüksek doz kemoterapi biraz risklidir. Bu riskin en basit ve kırılma noktası da kemoterapi yüksek dozda olunca vücudun bağışıklığı düşmektedir.

LÖSEMİ TEDAVİ

LÖSEMİ TEDAVİ

Kemin iliğine bulaşan lösemi hücreleri kemiğin kandaki yapı taşlarını üretmesini engeller ve zamanla kandaki hücre sayısında azalma olur. Bu durumda kan kendi görevini yerine getiremeyerek patlaklar vermeye başlar. Bu patlaklar da löseminin belirtileri olarak gözlenir. Bu durumda lösemi belirtileri ile normal fark arasındaki belirtileri ayırt edebilmek gerekmektedir. Çünkü lösemi belirtileri tıpkı normal hastalıklarda olan belirtilerin neredeyse aynısıdır. Aradaki en büyük fark bu belirtiler yavaş yavaş değil ani olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumda kaldığınızda karşılaşacağınız belirtiler ilk olarak halsizlik olarak sizi yoruyor. Ani yorgunluk hissi, halsizlik, ruhsal çöküntü gibi psikolojik ve fiziksel problemlerle karşılaşabilirsiniz. Bu bağlamda diğer belirtiler arasında; deride ani morarma ve sararmalar, dil altı ve deri dökülmesi, eklem bölgelerinde ağrı ve şişlikler gibi belirtiler de vardır.

Lösemi tedavi edilmesi olası fakat bir o kadar da zorlu bir hastalıktır. Özellikle 1-2 yılı aşkın tedaviler göz önünde bulundurulduğunda lösemi hastalığı gerçekten de herkesin kaldırabileceği türden bir gelişme değildir. Belirtilerinin bir hayli fazla olması ve hastayı mental açıdan çok zedeliyor olması lösemiyi çekilmez kılıyor.

Tedavi Yöntemleri

Günümüzde kanser merkezlerinde löseminin türüne göre tedavisi de değişiklikler ve farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların dışında aynı olan tek bir şey vardır o da kemoterapidir. Kemoterapinin bütün lösemi tedavilerinde kullanılmasının yanında kullanım şekli ve tedavi süreci değişmektedir. Aynı zamanda hastalık türüne göre dozaj değişiklikleri de sıkça görülen bir durumdur. Sürekli olarak değişen tedavi süresince seyir değiştikçe izlenilen yol da değişecektir. Vücut uygulanan kemoterapi tedavisine her zaman olumlu dönüş yapmayabilir. Diğer tedavi yöntemlerinden birisi olan ilik nakli eğer kemik iliğine yerleşmiş olan kanser hücresi kötü huylu ise tercih edilebilir. Bu tercihin bir sonucu olarak ilk etapta uygun bir donör bulunması gerekir. Akabinde de bulunan donörden ilik örneği alınır ve hasta ile uyumuna bakılır bu uyum sağlandığı taktirde ilik nakli gerçekleşir ve hastamız sağlığına kavuşur. İlik nakli dışında şayet uygun donör veya ilik bulunamamışsa tercih edilebilecek diğer bir tedavi yöntemi de kök hücre tedavisi olmalıdır.

Lösemi T Tipi

Lösemi T Tipi

Löseminin de tıpkı kanserin olduğu gibi pek çok türü bulunmaktadır. İlk olarak akut ve kronik olarak ayrılan lösemi yani kan kanserinin pek çok tedavi yöntemi bulunduğu için hastalıktaki ilk amacın sabır ve stres yapmama olması gerekmektedir. Akut lösemi, çok hızlı bir şekilde çoğalan ve yayılan kanser hücrelerini temsil etmektedir. Kronik lösemi ise yıllarca belirti bile göstermeyen oldukça yavaş yayılan bir tür olarak bilinmektedir.

Akut löseminin de kendi içinde bazı türleri bulunmaktadır. Bunlar arasında yer alan T tipi löseminin oldukça yaygın olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. Bunun nedeni ise T hücrelerinin daha kolay zarar görebileceğidir. Akut lösemide kemik iliği içerisinde yer alan beyaz kan hücreleri yani akyuvarlar birden kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya başlar. Hastalığın temel sebebi budur. Ancak akyuvarlar farklı hücre tiplerine sahiptir. Bunlardan biri de T tipidir. Lösemi T tipi hücrelerde gerçekleşiyorsa bu hastalık T tipi lösemi olarak adlandırılmaktadır.

Lösemi T Tipi Belirtileri

Löseminin pek çok belirtisi vardır. Ancak bunları fark etmek biraz zaman almaktadır. Öncelikle sizlere en yaygın lösemi T tipi belirtilerinden söz edeceğiz. Burada öncelikle sık sık enfeksiyon kapma karşımıza çıkmaktadır. Aslında bu belirti tüm kanser tiplerinde görülür. Çünkü kanser hücreleri, vücuttaki bağışıklık sistemine ciddi zararlar vermektedir. Bu yüzden hastanın kolay enfeksiyon kapması ve zor iyileşmesi kaçınılmaz olmaktadır.

Sık sık enfeksiyon kapma dışındaki lösemi T tipi belirtilerine bakarsak da vücudun bazı bölgelerinde durduk yere kanamaların ya da morlukların olması durumları ile karşılaşıyoruz. Bunlar da oldukça yaygın bir şekilde görülmektedir. Çünkü vücudun kan hücrelerine zarar gelmiştir ve sayıları azalmaktadır.

Tüm bu belirtilere ek olarak yine tüm kanser türlerinde görülen yorgunluk, halsizlik, ağız içi yaralar, sürekli uyku hali, ağız kuruluğu ve yüksek ateş de pek çok hastada görülmektedir. Bu belirtiler başka hastalıklarla da karışabilir. Bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Kanserin diğer hastalıklardan farkı, müdahale edilmediği zaman ilerliyor olmasıdır. Bu da belirtilerin gün geçtikçe daha belirgin hale gelmesine neden olmaktadır. Yani mesela hastalığın başında ayda bir kere enfeksiyon kapıyorsanız ilerleyen zamanlarda haftada 1 enfeksiyon kapmaya başlayabilirsiniz.

Lösemi T ALL

Lösemi T ALL

Lösemi sık rastlanan ancak tedavisi olan bir kanser çeşididir. Kan kanseri olarak da bilinen hastalık, genellikle hastaların nedensiz morluklar ve diş eti ya da burun kanamaları gibi şikayetleri ile ortaya çıkmaktadır. Bu belirtilere yüksek ateş, yorgunluk ve geçmeyen enfeksiyonlar da eşlik etmektedir. Löseminin pek çok çeşidi bulunmaktadır. Kemik iliği içerisindeki akyuvarlarda meydana gelen bu hastalığın en yaygın çeşidi ise T hücrelerinde meydana gelen lösemi T ALL çeşididir. Oldukça hızlı yayılan bu hastalığın kısa sürede teşhis edilmesi ise hayati bir önem taşımaktadır.

Lösemi T ALL Teşhis

Hastalığın teşhisi, tedavide izlenecek yolu belirlemektedir. Bu nedenle doktor tarafından gerekli olan tüm testlerin yapılması çok önemlidir. Öncelikle hastanın daha önce geçirdiği hastalıklara ve aldığı tedavilere bakılır. Ardından tam kan sayımı işlemi gerçekleşir. Tam kan sayımı hastalığın genel hatlarını elde etme konusunda çok başarılı olsa da yeterli değildir. Bu sayım ile özellikle lökosit sayıları incelenir ve bir anormallik olup olmadığı test edilir. Fakat bazen bu sayılar normal olabilmektedir bu da hastalığın fark edilmemesine neden olur. Bu nedenle başka testlere de ihtiyaç duyulmaktadır.

Tam kan sayımının ardından periferik kan yayması işlemine geçilir ve kan hücrelerinin çeşitleri, gerekli olanlar ve hücrelerin şekilleri gibi pek çok ayrıntı öğrenilir. Bu noktada hücre tipi de az çok belli olur fakat biyopsi ve kemik iliği aspirasyonu yapmadan kesin teşhis koymak yine de mümkün olmamaktadır. Kemik iliği aspirasyonu lösemi T ALL teşhisinde çok büyük rol oynamaktadır. Bu sayede kemik iliği içerisinden parça alınır ve incelenir. Bu işlem çok fazla acı vermese de anestezi kullanılabilmektedir. Daha sonra bu örnekler patolojiye gönderilir ve kesin sonuca ulaşılır.

Teşhis kadar, hastalığın diğer organlara yayılıp yayılmadığı da lösemi T ALL tedavisinde yol göstermektedir. Bu nedenle bu testlerin ardından mutlaka MR ve BT gibi yöntemlere başvurulur. Böylece hastalığın yaygınlık derecesi ve evresi belirlenir ve tedavi süreci kesin olarak başlar. Çok hızlı yayılan bir hastalık olduğu için bu sürecin hızlıca tamamlanması ve bir an önce tedaviye başlanması, hastanın sağlığına kavuşması açısından büyük önem taşımaktadır.

 

LÖSEMİ NEDİR?

LÖSEMİ NEDİR?

Lösemi kan hücresi üretimini etkileyen bir hastalıktır. Kemik içinde bulunan kan hücrelerinin üretildiği kemik iliğinde başlar lösemi. Sağlıklı bir insanda kemik iliği, vücudun enfeksiyona karşı koruyan beyaz kan hücrelerini yani akyuvarları, alyuvarları yani oksijeni vücut geneline taşıyan kırmızı kan hücrelerini ve aynı zamanda da kanın pıhtılaşmasını sağlayan pıhtı hücrelerini yani trombositleri üretir. Diğer adıyla halk arasında ilik ya da kan kanseri olarak da bilinen lösemi belirtilerini kemik iliğindeki hastalıklı hücrelerin çoğalmaya başlaması ile ilk olarak göstermeye ve belli etmeye başlar. Bu aşamada hastamız için tehlike çanları çalıyor demektir fakat korkmanıza hiç gerek yoktur doğru tedavi yöntemi ve hastanın kendisine gerekli özeni göstermesiyle lösemi çağımızın vebası olmaktan çıkmış bir hastalıktır.

Lösemide ise kemik iliğinde anormal beyaz kan hücresi üretilmeye başlar aynı zamanda bunlara ‘lösemi hücreleri’ adı verilir.  Bu anormal yapıdaki beyaz kan hücreleri, normal beyaz kan hücreleri gibi çalışmazlar ve normal zamanda olduğu gibi de üremeleri durmaz. Zaman içinde lösemi hücreleri yani bu anormal hücreler normal kan hücresinin sayısını geçer. Beraberinde de lösemi belirtileri olarak gösterilen anemi, kanama ve enfeksiyonlar artmaya başlar.

Nasıl Yayılım Gösterir?

Zamanla lösemi hücreleri kan yoluyla lenf bezlerine sıçrayarak diğer organlara ulaşabilir. Aynı zamanda bu lösemi hücreleri vücudun çeşitli bölgelerinde ağrı ve şişliklere neden olabilir. Tıpı vücudumuzdaki kan hücreleri gibi lösemi de kan hücrelerinde oluşmuş bir hastalık olduğundan ötürü sürekli olarak yayılma ve bulaşma eğitimini göstermeye programlanmış bir hücre türüdür. Yayılımı sonucunda gösterdiği belirtiler ve kötü sonuçlarından dolayı korkulan lösemi hastalığının yan etkileri doğru teşhis, özverili tedavi ve hastanın dikkat etmesi gereken hususlar da göz önüne alındığında başarılı bir tedavi ile etkilerinin olabilince azaltılabileceği veya mutlu sona ulaşılabilecek bir hastalıktır.

Tedavi aşamasında hastanın özellikle dikkat etmesi gereken en önemli unsur dışarıdaki mikroplar, virüsler ve bakterilerdir. Bu bağlamda lösemi hastalığına yani kan kanserine yakalanmış hastaların tedavileri boyunca almaları gereken ilk önlem ağızlık takmaktır. Bu durum dışarıdan gelecek tehlikelere karşı hastayı koruduğu için büyük ölçüde tedaviyi destekleyici olacaktır.

LÖSEMİ NEDİR KISACA?

LÖSEMİ NEDİR KISACA?

Lösemi halk arasında ilik kanseri olarak da bilinen hastalıktır. İlik kanseri ismi nereden gelmiş diye düşünecek ve soracak olursak eğer, lösemi virüsleri ilk olarak insanın iliğinde bulunan ve kanın yapı hücrelerini üreten kısma bulaşır ve buradan yayılmaya başlar. Yayılma ve büyüme çeşitlerine göre isimlendirilen lösemi genel olarak kanı yapı taşlarından mahrum edilen hastalık olarak isimlendirilebilir. Alyuvar, akyuvar ve trombosit hücrelerinin olgunlaşarak kemikten kana karışmasını engelleyen lösemi hücreleri kanda artmaya başladığında yaklaşık olarak bir iki gün içinde direk olarak ve şiddetli bir biçimde nerden geldiği anlaşılmayan belirtiler gösterir. Bu belirtilerden birkaçını sıralayacak olursak; baş dönmesi, ani güç tükenmesi, deride pullanmalar, ani morluk ve kızarıklıklar, deri ve dil altı dökülmelerini örnek verebiliriz.

Belirtilerden Sonra

Lösemi belirtileri diğer hastalıklarla benzerlik gösterir. Fakat problem diğer hastalıklar ile benzerlik gösteren bu belirtiler diğer hastalıklardan farklı olarak birdenbire ortaya çıkar ve hastayı olduğundan daha fazla sarsar ve hırpalar. Bu durumda ne olduğunu anlamayan ve feleği şaşan hastamız acil olarak doktora başvurmak zorunda kalır. Akabinde lösemi tanısı konur. Löseminin tedavisinde en önemli olan durumlardan birisi erken teşhistir. Diğer kanserlerden farklı olarak bırakın günleri düşünmeyi teşhis ve tedavi için bazen saatler bile etkili olabiliyor.

Tedavi çeşitleri löseminin türüne ve hastanın yaşına göre farklılık ve değişiklik göstermektedir. Daha çok belli bir yaşın altındaki çocuk kesimi hedef alan lösemi az da olsa 60 yaş üstü yetişkinlerde de görülebilen bir hastalıktır. Hastalığın belirtilerinin ortaya çıkması sonucunda hemen doktora yapılan başvuru sonucunda löseminin tanısı ve çeşidi bulunup tedavi safhasına geçilir. Tedavi aşaması çok farklılık göstermez.

Lösemi tedavisinde en önemli ve başlıca etmen olan durum kemoterapidir. Hastayı bir hayli hırpalama eğiliminde olan kemoterapi için çok faydalı bir tedavi yöntemidir diyebiliriz. Kanser hücresinin iyi huylu veya kötü huylu olmasına göre farklı tedavi şekilleri de düşünülmektedir. Örneğin kanser hücresi kötü huylu ise ilk olarak hastaya yüksek dozda kemoterapi uygulanır. Akabinde ilik nakli yahut kök hücre tedavisi yapılması gerekmektedir.