Yumuşak Doku Kanseri

Yumuşak Doku Kanseri

Yumuşak doku kanserinin diğer adı olan Sarkoma kelimesi, Yunanca’da etin büyümesi anlamına gelmektedşr. Yumuşak dokular vücudumuzdaki diğer yapıları birbirine bağlayan ve çevreleyen yapılar olarak bilinmektedir. Özellikle kemiklerde, adalelerde, kirişlerde ve kıkırdak dokularda bulunmaktadır. Organ olarak bakarsak da akciğer, karın, kalp gibi organların etrafında yumuşak dokular yer almaktadır.

Yumuşak doku kanseri çok yaygın bir kanser türü değildir. Erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülen yumuşak doku kanseri, çocuklarda da oldukça nadir görülmektedir. Yumuşak doku kanseri tedavisi genel olarak diğer kanserlerin tedavilerine benzemektedir. Kanserin boyutuna göre ameliyat, radyoterapi ve kemoterapi yöntemleri tedavide kullanılmaktadır.

Yumuşak Doku Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yumuşak doku kanserinin en genel belirtilerinden biri kemiklerin zayıflaması hatta kırılmasıdır. Kemiklerin zayıflaması pek çok hastalığın habercisi olabileceği için elbette bu durum tek başına belirti olarak görülmemektedir. Ek olarak eklem şişmeleri, yorgunluk, ateş, ani kilo kaybı ve anemi gibi belirtiler de bulunmaktadır. Saydığımız belirtilerden bazılarını yaşamanız durumunda doktora giderek güzelce muayene olmanız gerekmektedir. Yoksa bu belirtilere bakarak teşhis koymak oldukça mantıksız olacaktır.

Yumuşak doku kanseri belirtileri üstteki gibi olsa da hastalığın ilk başlarında genellikle herhangi bir belirti olmamaktadır. Bu nedenle bir süre ilerledikten sonra belirtiler de ortaya çıkar ve hastanın fark etme süreci başlamış olur. Genellikle kanserden dolayı dokular şişmeye başlar ve tümör oluşumu gözlenir. Eğer ilk şişkinlik fark edilmezse, büyüme devam eder ve damarlara baskı yapar. Bunun üzerine ağrılar başlayacağı için hasta için oldukça zor bir süreç olur.

Yumuşak Doku Kanseri Nerelerde Olur?

Yumuşak dokuların bulunduğu doku ve organlardan söz etmiştik. En yaygın olarak kemiklerde yumuşak doku kanserinin görüldüğünü söyleyebiliriz. Genellikle yeni gelişen kemik dokularında meydana gelen yumuşak doku kanseri, kemik iliğinde ya da kıkırdakta da meydana gelebilmektedir. Kemiklerden sonra ise yaygın olarak kaslarda görülebilmektedir. Hem iskelet hem de düz kaslarda görülebilen yumuşak doku kanseri, en çok iskelet kaslarda görülmektedir.

Bu bölgeler haricinde kan damarları, lenf kanalları, sinoviyal dokular, sinirler, yağlar, lifli dokular ve mezotelyum dokularda görülebilmektedir. Kısacası yumuşak doku kanseri türlerinin sayısının oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz.

Yetişkinlerde Kan Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yetişkinlerde Kan Kanseri Belirtileri Nelerdir

Kan kanserinin pek çok belirtisi olduğu için hastalar tarafından anlaşılması oldukça kolaydır. Fakat bu belirtilerden bazıları başka hastalıkların da habercisi olabileceği için endişe edilmemeli ve mutlaka doktora gidilmelidir. Genel olarak bakarsak kan kanseri belirtilerinin diğer kanser türleri ile de benzer belirtilere sahip olabileceğini söyleyebiliriz.

En Yaygın Görülen Kan Kanseri Belirtileri

Yetişkinlerde görülen kan kanseri belirtileri çocuklara göre biraz daha belirgin olabilmektedir. Yetişkinlerde kan kanseri belirtilerinin en yaygın olanları anlamsız yere çıkan morarmalar ve küçük kırmızı döküntülerdir. Özellikle morarmalar kanser hücrelerinin yoğun olduğu yerlerde görülebilmektedir. Bahsettiğimiz belirtiler kan kanserinin en yaygın belirtileridir. Bunlara ek olarak diğer kanser türlerinde de görülen bazı belirtiler bulunmaktadır.

Kanser hücreleri, vücudun bağışıklık sistemine ciddi anlamda zarar vermektedir. Bu nedenle de enfeksiyon kapma hassaslığı artmaktadır. Kanser hücreleri olan bir vücuda enfeksiyonun girmesi oldukça kolaydır. Ayrıca bağışıklık sistemine zarar geldiği için vücudun enfeksiyonu atması hiç de kolay olmamaktadır. Bunu da başka bir belirti olarak görebiliriz. Ek olarak yüksek ateş de yine enfeksiyonun sonuçları arasında yer almaktadır. Kanser hastalarında yüksek ateş problemi pek çok tedavi uygulansa da çözülemeyebilir. Yani sık sık enfeksiyon kapıyorsanız, ateşiniz yüksekse ve bir türlü inmiyorsa,bir de bu durum uzun sürüyorsa, kanser belirtisi olabilmektedir. Böyle bir durumda mutlaka doktora görünmek gerekir.

Vücudun enfeksiyon kapması ve bağışıklık sisteminin zarar görmeye başlaması, hastanın kendini sürekli olarak halsiz hissetmesine neden olacaktır. Kan kanserinin diğer belirtileri arasında yer alan bu durum, hastalık ilerledikçe hastanın günlük işlerini yapamamasına neden olur. Teşhis konduktan sonra doktor tarafından bu durum için takviye ilaçlar ya da ek gıdalar verilmektedir.

Yorgunluk ve halsizliğe ağız içi yaraları da eşlik etmektedir. Kanser hastalarının pek çoğunda ağız içi yaralar görülmektedir. Elbette her ağız içi yarayı kan kanserine yormak çok mantıksız olur ancak bunun de belirtiler arasında yer aldığı bilinmelidir. Bu belirtileri göz önünde bulundurarak erken teşhisin hayat kurtardığını unutmamalısınız. Eğer size bahsettiğimiz belirtilerin bir ya da birkaç tanesini yaşadığınızı düşünüyorsanız mutlaka doktora görünmelisiniz.

 

Lenf Bezi Kanseri Belirtileri

Lenf Bezi Kanseri Belirtileri

Lenf sistemi özellikle bağışıklık sisteminin en önemli parçalarından bir tanesi olarak bilinmektedir ve vücudumuzu korumakla görevlidir. Eğer lenf sisteminde bir sorun olursa dolaylı yoldan bağışıklık sistemine de zarar gelmektedir. Bu nedenle oldukça önemli bir sistem olduğunu söyleyebiliriz. Lenf sisteminde çıkan en büyük hastalık ise lenf bezi kanseridir. Lenf dokusunda kanser hücrelerinin çoğalması ve tümör haline gelmesi ile başlayan lenf bezi kanserinin erken teşhis ile tedavisi mümkün olmaktadır. Bunun için de lenf bezi kanseri belirtilerinin güzel bir şekilde araştırılması ve bu belirtilerden birkaç tanesi hissedildiğinde doktora gidilmesi gerekmektedir.

Lenf bezi kanserinin 2 farklı çeşidi bulunmaktadır. Lenf bezi kanseri türlerinin ilki Hodgkin Lenfoma olarak bilinmektedir. Bu türün nedeni kesin olarak bilinmese de tedaviye en kısa sürede yanıt veren kanser türü olarak geçmektedir. Diğer tür ise Hodgkin olmayan lenfomadır. Bu da yine lenf düğümlerinde meydana gelen bir lenf bezi kanseri türüdür.

Lenf Bezi Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Lenf bezi kanserinin hem kendine özel hem de diğer kanser türleri ile benzer olan belirtileri bulunmaktadır. Yukarıda söz ettiğimiz gibi lenf bezi kanserinde lenf dokusunda kanser hücreleri düzensiz olarak çoğalmaya başlar. Bu ilk olarak şişliklere neden olmaktadır. Bu da hastanın günlük işlerini etkiler. Genellikle hastalar, şişlikleri ilk başta çok önemsemedikleri için özellikle şişlik büyüdükten sonra doktora gitmeyi tercih ederler. Bahsettiğimiz şişlikler lenf bezi kanserinin en yaygın belirtisi olarak bilinmektedir.

Lenf bezi kanserinin diğer belirtileri ise geçmeyen yüksek ateş ve yorgunluk halidir. Bunun sebebi de bağışıklık sisteminin zarara uğraması olarak açıklanabilir. Ayrıca tüm bunlara ek olarak birden zayıflama, iştahsızık, gece terlemesi, öksürük, nefes darlığı gibi solunum problemleri, göğüs ağrısı, kaşıntı ve karında şişlik gibi bazı belirtiler de bulunmaktadır. Eğer vücudunuzda birdenbire şişlik ya da şişlikler oluşmaya başladıysa ve saydığımız bu belirtilerden bazılarını da yaşıyorsanız mutlaka doktora gitmelisiniz.

Kansere İyi Gelen Bitkiler

Kansere İyi Gelen Bitkiler

Eski zamanlarda kanser için günümüzdeki tedaviler uygulanmadığı için insanlar çareyi doğal bitkilerde arıyorlardı. Günümüzde ise tedavilere ek olarak hala bu bitkiler kullanılmaktadır. Kansere iyi gelen bitkilerin sayısı ise oldukça fazladır. Aşağıda bahsedeceğimiz bitkilerin tamamı çok eski zamanlardan beri kullanılan ve etkilerine inanılan bitkilerdir.

Kansere İyi Gelen Bitkiler Hangileridir?

Kansere iyi gelen bitkilere baktığımızda ilk olarak buğday çimi ile karşılaşıyoruz. Bu bitki çiğ olarak ya da suyu sıkılarak tüketilmektedir. Buğday çimi, kanser hücrelerinin artmasını engeller ve vücudun kanserden gördüğü zararın temizlenmesine yardımcı olur. Kansere iyi gelen diğer bir bitki ise biberiye bitkisidir. Bu bitki özellikle kan kanseri, göğüs kanseri, akciğer kanseri ve cilt kanserine iyi gelmektedir. Biberiye bitkisi kullanım açısından en yaygın kansere iyi gelen bitkilerden bir tanesidir.

Kansere iyi gelen bitkilerden bir diğeri de cezayir menekşesidir. Cezayir menekşesinin bazı yan etkileri olduğu için kullanmadan önce mutlaka doktor ile iletişime geçilmelidir. Eğer doktor tarafından onay alınırsa böbrek, akciğer ve dalak kanseri gibi pek çok kansere çok iyi gelmektedir. Aynı şekilde karayılan otunun da kansere iyi geldiği bilinmektedir. Özellikle prostat kanserine iyi gelen bitkiler arasında en iyisidir. Prostat kanserine iyi gelen bir diğer bitki ise ısırgan otudur. İdrar yolları kanseri için ise deve dikeni otu önerilmektedir. Ayrıca deve dikeni otu akciğer ve kalın bağırsak kanserine de çok iyi gelmektedir.

Kemik kanserine iyi gelen bitkilere baktığımızda ise karşımıza çemen otu çıkmaktadır. Çemen otu aynı zamanda göğüs kanseri ve mide kanserine iyi geldiği için de kullanılmaktadır. Bu bitkilerin haricinde ekinezya, karahindiba otu, kızılcık bitkisi ve ökse otu da kansere çok iyi gelmektedir. Eğer pankreas ve kalın bağırsak kanseri için kullanacaksanız ekinezya bitkisi tavsiye edilmektedir. Karahindiba otu ise özellikle rahim ve kan kanserine karşı çok iyi gelmektedir. Kızılcık bitkisi ise yemek borusu kanserlerinde ve akciğer kanserinde kullanılmaktadır. Son olarak ökse otunun da karın zarı kanseri, göğüs kanseri ve karaciğer kanseri için kullanıldığı ve oldukça iyi geldiği bilinmektedir.

 

Kanser Nasıl Oluşur?

Kanser Nasıl Oluşur?

Vücudumuzdaki tüm organlar ve dokular, hücrelerden oluşmaktadır. Sağlıklı hücreler belli bir sayıya kadar üreyerek çoğalırlar. Her hücrenin ise belli bir ömrü bulunmaktadır ve bu ömür dolduğu zaman kendilerini yok ederler. Kanser hücreleri ise düzensiz bir şekilde çoğalırlar ve sayıları normalin çok üstünde olmaktadır. Bu kanser hücrelerinin sayısı çok fazla olduğu için de birikerek tümör haline gelirler. Tümörlerden kopan kanser hücreleri ise kan dolaşımına katılarak diğer organlara da geçer. Bu durum kanserin diğer organlara yayılmasına neden olur. Kanser nasıl oluşur sorusuna genel olarak bu şekilde yanıt verebiliriz.

Normal yani sağlıklı vücut hücreleri 2 şekilde kanser hücrelerine dönüşmektedir. İlk durum önlenemez sebeplerden kaynaklanır. Bunlar genetik faktörler ve yaşın ilerlemesi gibi durumlardır. İkinci durum ise çevreden kaynaklanan ve önlenebilen sebeplerden kaynaklanmaktadır. Bunlar ise radyasyona maruz kalmak, sigara ve alkol kullanımı, çok sık güneşte kalmak, obezite, bazı hormonlar, kanser yapıcı kimyasallar, düzensiz beslenme ve spor yapmamaktır.

Kanser Nasıl Önlenir?

Az önce de bahsettiğimiz gibi aslında kanseri önlemek oldukça kolaydır. İkinci grup yani önlenebilir kanserlerden korunmak için uygulanabilecek pek çok şey vardır. Kanseri önleme yollarından ilki ve en önemlisi sigarayı bırakmaktır. Sigaranın içerisinde 100’e yakın zehirli kimyasal bulunmaktadır ve bunlar kansere neden olmaktadır. Bu nedenle eğer sigara bağımlısı olduğunuzu düşünüyor ve sigarayı bir türlü bırakamıyorsanız mutlaka sağlık merkezlerinden yardım alarak sigarayı bırakmalısınız. Sigara kadar zararlı olan diğer durum ise alkoldür. Eğer çok fazla alkol tüketiyorsanız bunu mutlaka azaltmalısınız. Yalnızca özel zamanlarda az miktarda olmak şartıyla alkol almak size büyük zarar vermez ancak bunu alışkanlık haline getirirseniz sonuçları sizin için oldukça kötü olacaktır.

Bunların haricinde düzenli spor yapmak ve düzenli beslenmek de organlarınızın düzgün çalışmasını sağlayacağı için kansere yakalanma riskinizi en aza indirmiş olursunuz. Mutlaka vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besinleri yeterli miktarda almalı ve mümkün olduğu kadar sağlıklı beslenmelisiniz. Kanseri önlemenin en iyi yolu kesinlikle bunlardır. Saydıklarımızın haricinde güneşe çıkarken güneş kremi kullanmak ve stresten uzak durmak da kanserden korunmanız için oldukça faydalı olacaktır.

Kanser İlaçları

Kanser İlaçları

Kanser ilaçları hastalığın türüne göre değişiklik gösterebilmektedir. Ancak genel olarak kemoterapi ve radyoterapide kullanılan kanser ilaçları isimleri benzer olabilmektedir. Bu konuda özellikle yan etkileri çok merak edilmektedir. Elbette tüm ilaçlarda olduğu gibi kanser ilaçlarında da pek çok yan etki bulunmaktadır. Şimdi bunlardan söz edeceğiz.

Kanser İlaçlarının Yan Etkileri Nelerdir?

Kanser ilaçlarının pek çok yan etkisi bulunmaktadır. Bunların önceden bilinmesi, önlem alma açısından oldukça önemlidir. Kemoterapiden sonraki ilk birkaç gün bu yan etkiler oldukça belirgin bir şekilde kendini gösterirken daha sonra hasta günlük yaşantısına devam edebilmektedir. Kanser ilaçlarının yan etkilerine bakacak olursak öncelikle halsizlik ile karşılaşıyoruz. Halsizlik, kanser hastalarının en çok şikayet ettiği konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer hastanın halsizliği olması gerekenin çok üstündeyse mutlaka doktor ile iletişime geçilerek ek ilaç kullanımına ya da ek gıda takviyesine başlanmalıdır. Bunların haricinde günlük olarak hafif yürüyüş yapmak ya da evde basit egzersizler yapmak halsizliğe oldukça iyi gelmektedir.

Kanser ilaçlarının diğer bir yan etkisi de bulantı ve kusmadır. Günümüzde bu şikayetler en aza indirilse de yine de pek çok hastada görülmektedir. Eğer kemoterapi tedavisi süresince bulantı ve kusma yaşamak istemiyorsanız mutlaka bol sıvı almanız gerekmektedir. Buna ek olarak yemekleri yavaş tüketmek, mümkün olduğunca sık aralıklar ile az miktarda yemek yemek, şekersiz meyve suları ve taze meyve tüketmek ve kahve/sigara alışkanlıklarını en aza indirmek hatta tamamen bitirmek bulantı ve kusmaya oldukça iyi gelmektedir.

Kanser ilaçlarının en yaygın etkisi ise saç dökülmesidir. Ancak tedavi bittikten sonra saçlar yeniden çıktığı için endişe edilmemelidir. Pek çok kanser ilacının cilt ve tırnak sorunlarına yol açtığı da bilinmektedir. Bunlar oldukça basit yan etkilerdir ve geçicidir. Cilt sorunlarından korunmak için de mutlaka güneş kremi ve nemlendirici kremler kullanılmalıdır.

Kanser ilaçlarının pek çoğu ağız yaralarına neden olabilmektedir. Bunun için tedaviden önce diş problemleriniz varsa onları tedavi ettirmeniz gerekmektedir. Böylece tedavi sırasında herhangi bir problem de yaşamamış olursunuz. Tabii bu bahsettiğimiz yan etkiler her hastada görülmemektedir. Bu daha çok kullanılan ilaçların ve hastalığın türü ile evresine göre değişmektedir.

 

Kanser Hücresi

Kanser Hücresi

Sağlıklı bir insanın tüm vücudu hücrelerden oluşmaktadır ve bu hücrelerinin her birinin belirli görevleri vardır. Normalde hücreler belirli bir yere kadar büyürler ve zaman geldiğinde kendilerini öldürürler. Ancak kanser hücrelerinde durum biraz farklıdır. Kanser hücrelerinde herhangi bir sınır yoktur ve kendilerini kontrol edemezler. Bu nedenle de kontrolsüz çoğalırlar ve büyürler.

Kanser hücreleri iki çeşit olabilir. Biri kronik kanser hücresidir ve ilerlemesi çok yavaş olmaktadır. Akut kanser hücreleri ise çok hızlı ürerler ve kısa sürede vücudun diğer yerlerine de dağılırlar. Akut kanser çeşitlerinin bir an önce kontrol altına alınması gerekmektedir.

Kanser Hücresi Nasıl Tümöre Dönüşür?

Kanser hücrelerinin nasıl oluştuğundan bahsettik. Eğer kanser hücreleri üremeye devam ederse bir araya gelerek tümör oluştururlar. Yani tümörü bir çeşit kanser hücresi yığını olarak düşünebiliriz. Bu şekilde oluşan tümörün bir an önce alınması gerekmektedir. Çünkü eğer tümör alınmazsa gereğinden fazla büyür ve kanser hücreleri tümörden kopmaya başlar. Bu durumda da kan dolaşımına katılırlar ve diğer organlara da hızlı bir şekilde yayılırlar.

Kanser Hücresi Nasıl Oluşur?

Kanser hücrelerinin oluşmasının temel olarak 2 tane sebebi bulunmaktadır. İlki çevresel faktörlerdir. Bunlar genellikle sağlıksız beslenme, sigara ve alkol kullanımı, güneş ve radyasyona maruz kalma gibi faktörlerden oluşmaktadır. Sağlıksız beslenme durumu oldukça önemlidir zira sağlıksız beslenme, vücuttaki bağışıklık sistemine zarar vermektedir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması ise kanser hücrelerinin oluşmasına neden olmaktadır. Bu yüzden kanser riskini azaltmak için mutlaka sağlıklı beslenilmelidir. Bunun için ilk olarak şekerden kaçınmalısınız zira şekerin kanser hücreleri üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır. Şeker, vücutta asidik ortam oluşmasına neden olur bu da bağışıklık sistemini zayıflatan bir durumdır. Kanser hücresi oluşumu da buna bağlı olarak gelişir. Ayrıca gereğinden fazla tuz, kırmızı et, unlu mamüller ve işlenmiş et ürünleri tüketmek de kanser riskini ciddi anlamda arttırmaktadır.

Kanser hücreleri doğuştan gelen ve önlenemeyen durumlardan da kaynaklanmaktadır. Mesela genetik faktörler kanser üzerinde çok etkilidir. Bunun haricinde yaşın ilerlemesi ve vücuttaki organların yorulması da önlenemeyen kanser nedenleri arasında yer almaktadır. Düzenli olarak spor yapmak ve düzenli beslenmek yaşlanmayı geciktireceği için kanser riskini de bu şekilde erteleyebilirsiniz.

Kanser Belirtileri Nelerdir?

Kanser Belirtileri Nelerdir?

Kanser dünya çapında herkesin korkusu olan önemli hastalıklardan bir tanesi olarak bilinmektedir. Geçmişte kanser ilaçları ulaşılamaz durumda olduğu için pek çok insan kanserden dolayı hayatını kaybetmekteydi. Genel olarak korkunun nedeninin bu olduğunu söyleyebiliriz. Ancak günümüzde kanser de tedavisi olan hastalıklar arasında yer almaktadır.

Kanser, sağlıklı hücrelerin bazı sebeplerden dolayı birden düzensiz bir şekilde artması ve görevlerini yerine getirmeden sadece çoğalarak hızlı bir şekilde artması ile başlayan bir hastalık olarak bilinmektedir. Sağlıklı hücrelerin kanser hücrelerine dönüşme sürecinde bazı belirtiler ortaya çıkmaktadır. Eğer bu belirtiler erken fark edilirse hastanın kesin olarak iyileşme şansı bulunmaktadır bu yüzden de kanser belirtilerini bilmek çok önemlidir. Ancak kanserin pek çok çeşidi olduğu için bazı durumlarda belirtiler çok yavaş ortaya çıktığından erken teşhis çok da mümkün olamamaktadır. Böyle bir durum yaşamamak için mutlaka doktora gitmeyi düzenli hale getirmelisiniz.

En Yaygın Görülen Kanser Belirtileri

Üstte anlattığımız gibi kanser hücreleri, sağlıklı hücreler gibi görevlerini yerine getirememekte ve sağlıklı hücrelerin de görevlerini yerine getirmesini engellemektedir. Bu nedenle kanserli bir vücut çok kolay enfeksiyon kapabilmektedir. Bu durumu göz önünde bulundurursak en yaygın görülen kanser belirtilerinden birincisinin vücudun sık sık enfeksiyon kapması olduğunu söyleyebiliriz. Yani eğer sürekli rahatsızlanıyorsanız ve bir türlü geçmiyorsa daha detaylı bir muayene için doktora gitmeniz gerekmektedir.

Kanserin diğer belirtileri ise aslında kanserin türüne göre farklılık göstermektedir. Fakat yine de genel kanser belirtileri de olabilmektedir. Mesela vücudun enfeksiyon kapmasına bağlı olarak sürekli uyku hali ve yorgunluk görülebilmektedir. Yine kanserin türüne göre vücudun bazı yerlerinde şişlikler ya da morarmalar da kanserin habercisi olabilmektedir. Burada önemli olan şey her belirtiyi kanser belirtisi sanmamaktır. Bu belirtiler diğer hastalıkların da habercisi olabileceği için mutlaka doktora gitmeli ve gerekli kontrolleri yaptırmalısınız. Zira stres yapmamak kanser için de tüm hastalıklar için de çok önemlidir. Bu belirtilere göre hasta olduğunuzu düşünüp stres yaparsanız hastaysanız hastalığınız ilerler. O nedenle bilinçsiz bir şekilde kendi teşhisinizi koymak yerine mutlaka önce doktora gitmeli böylece erken teşhis yapılmasını da sağlamalısınız.

Kan Kanserinden Korunma Yolları

Kan Kanserinden Korunma Yolları

Kan kanseri çok eski zamanlardan beri yaygın bir şekilde görülen, erken teşhisin önemli olduğu bir kanser türüdür. Genellikle çocuklarda ve ileriki yaşlarda görülen kan kanserinin yaygın ismi ise lösemi olarak bilinmektedir. Kan kanserinden korunmak için pek çok yol bulunmaktadır. Eğer birazdan bahsedeceğimiz şeyleri düzgün bir şekilde yaparsanız, kan kanserine yakalanma riskini en aza indirebilirsiniz.

Kan Kanserinden Korunma Yolları Nelerdir?

Kan kanseri çok kısa bir sürede vücudun her yerine yayılabilen bir hastalıktır. Bu nedenle önlem almak oldukça önemlidir. Kan kanserine kemik iliğinde yer alan kan hücrelerinin düzgün çalışmaması ve bir anda hızlıca çoğalmaları neden olmaktadır. Eğer erken fark edilirse çok kısa bir sürede kemoterapi yardımıyla tedavi edilmektedir. Ancak kan dolaşımı ile vücudun başka alanlarına yayılırsa kemik iliği nakli gibi tedavilerin uygulanması gerekmektedir. Bunları yaşamamak için ise önceden önlem alarak kan kanserine yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz.

İlk olarak düzenli ve sağlıklı beslenmekten söz edeceğiz. Bilindiği gibi vücudumuzun ihtiyaç duyduğu bazı besinler vardır. Bunları düzenli olarak almazsak bağışıklık sistemimiz zayıflar ve çok kolay bir şekilde enfeksiyon kapmaya başlarız. Enfeksiyonlar ile kanser riskini arttırmaktadır. Düzenli beslenmek bu yüzden çok önemlidir. İkincisi ise düzenli olarak spor yapmaktır. Spor yapmak size zor geliyor olabilir ya da vaktiniz olmayabilir. Buradaki spor aslında basit ve kısa süre de olsa düzenli olarak egzersiz yapmak anlamına gelmektedir. Bu şekilde vücudunuzdaki organların daha sağlıklı çalışmasını sağlayabilirsiniz.

Kan kanserinden korunma yollarına devam edecek olursak karşımıza sigara ile alkol kullanımı çıkmaktadır. Eğer sigara tiryakisiyseniz ve çok fazla alkol tüketiyorsanız mutlaka hastaneye giderek bu konuda yardım almalısınız. Çünkü bu iki zararlı madde de kanser riskini ciddi miktarda arttırmaktadır. Bu yüzden acilen bırakılması gerekmektedir.

Tüm bunlara ek olarak güneş ışınlarının insan vücudu için zararlı olabileceğini hatırlatmak isteriz. Her ne kadar yararları da olsa, çok fazla güneşte kalmak da kansere neden olabilmektedir. Bu yüzden mutlaka güneşe çıkmadan önce yüksek koruma faktörlü güneş kremlerini tercih etmelisiniz. Aynı şekilde mutlaka radyasyondan uzak durmalı, yani telefon ya da bilgisayar gibi cihazları çok uzun süre kullanmamalısınız.

Kan Kanseri Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Kan Kanseri Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Kan kanseri her hastada farklı evrelerde ve farklı şekillerde olabilmektedir. Bu nedenle kan kanseri tedavisinin her hastada aynı olduğunu söylemek pek doğru olmamaktadır. Ancak genel olarak tüm hastalara benzer tedavilerin uygulandığını söyleyebiliriz. Tedaviye başlamadan önce hasta ve hasta yakınları kan kanseri tedavisi ne kadar sürer diye merak etmektedir. Her ne kadar bu süre kesin olarak belli olmasa da bu konuda bazı sürelerden bahsedebiliriz. Şimdi tedavi süreçlerini ortalama süreleri ile birlikte ele alalım.

Kan Kanseri Tedavi Süreçleri

Genellikle kan kanseri tedavileri yapılırken ilk süreçteki amaç kan kanseri hücrelerinin öldürülmesidir. Bu süreç ise kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemlerin kullanılması ile gerçekleşir. Kan kanseri çok ilerlemediysa ilk başta kemoterapi yeterli olmaktadır. Bu süreç ise ortalama olarak 4 hafta sürer ve indüksiyon tedavisi olarak adlandırılmaktadır. Bu süreç hastanın en sık enfeksiyon kaptığı süreç olarak bilinmektedir ve çok dikkatli olunmalıdır. Hastanın bu dönemde dış faktörlerden çok iyi bir şekilde korunması, ek ilaç ve ek gıda alması çok önemlidir.

Bu süreç bittikten sonra kan kanseri tedavisi için konsolidasyon evresi başlamaktadır. Bu evreye geçilebilmesi için hastanın testlerde görülen tüm kanser hücrelerinin öldürülmesi gerekmektedir. Ardından konsolidasyon tedavisine geçilebilir. Bu tedavi sürecinde ise hastanın testlerde görünmeyen kan kanseri hücreleri araştırılır ve bunun sonucunda eğer başka kanser hücreleri bulunursa tekrar küçük bir tedavi sürecine girilir. Yani kısacası bu evreyi sağlama evresi olarak düşünebiliriz. Zira hastanın vücudunda kesinlikle kanser hücresi kalmaması gerekmektedir.

Son olarak bakım tedavisi yapılır. Bakım tedavisi ise görülemeyen ya da kalan kan kanseri hücrelerinin büyümesini engelleyen evre olarak bilinmektedir. Kısa aralıklar ile kemoterapi yapılan bu evre de 3 yıl kadar sürmektedir. Tabii bu süre hastaya göre değişir. Bakım tedavisinin 5 yıl sürdüğü hastalar da olabilmektedir. Eğer 5 yıl sonucunda hala olumlu bir sonuç alınamazsa kemik iliği nakli gibi bazı tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır. Kemik iliği nakli oldukça kolay gerçekleşen ve sağlıklı sonuçların elde edildiği bir yöntemdir. Sağlıklı bir vericiden hastaya kök hücrelerin nakil edilmesi ile gerçekleşmektedir.