Kemik Kanseri Belirtileri

Kemik Kanseri Belirtileri

Kemik kanseri ilk olarak kemik hücrelerinde başlayan ve ardından vücudun pek çok yerine yayılan bir kanser türü olarak bilinmektedir. Genellikle bacak ve kollardaki kemiklerde görülen kemik kanseri özellikle uyluk kemiğinde ve omuzda sıkça görülmektedir. Bazı durumlarda kalça kemiğinde de kemik kanserine rastlanılabilmektedir. Kemik kanseri türleri arasında yer alan Osteosarkom ise en yaygın tür olarak bilinmektedir.

Tüm kanser türlerinde olduğu gibi kemik kanserinde de erken teşhis çok önemlidir. Bu nedenle hastalığın belirtileri çok iyi bilinmeli ve araştırılmalıdır. Eğer belirtiler erkenden fark edilip teşhis edilirse, hastalığın tedavisi de çok kolay olacaktır ve hasta çok kısa bir sürede iyileşecektir.

Kemik Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kemik kanserinin en yaygın belirtisi uzun süre geçmeyen kemik ağrılarıdır. Bu ağrılar ilk başta sıradan gibi görünür ve hastayı çok fazla rahatsız etmez. Fakat daha sonrasında bu ağrı şiddetlenir ve hastanın dayanamayacağı bir hale gelir. Ağrının çok uzun sürmesi de hastanın doktora gitmesini sağlar. Bu sürede de hastalık biraz ilerlemiş olur. Bu nedenle eğer küçük de olsa ağrılarınız varsa mutlaka doktora görünmelisiniz. Çünkü siz ağrının geçmesini beklerken aslında hastalığınız yayılıyor olabilir, bu nedenle çok dikkatli olmalısınız.

Kemik kanseri belirtileri yalnızca ağrı ile sınırlı değildir. Uzun süren ve ağrı kesicilerle de geçiremediğiniz kemik ağrıları en yaygın ve geçerli belirti de olsa bunun haricinde de bazı belirtiler bulunmaktadır. Öncelikle kemik ağrınızı iyice takip etmeniz gerekmektedir. Ağrınızın şiddeti artıyorsa ve gün geçtikçe ağrı olan kemiğiniz şişiyor ve kızarıklık oluşmaya başlıyorsa bu da kemik kanseri belirtileri nelerdir sorusuna cevap niteliğinde olacaktır. Ayrıca ağrı olan bölgeyi elinizle de kontrol etmenizi tavsiye ederiz. Bazı durumlarda kemikteki kitle elle farkedilmektedir. Siz de mümkünse dikkatlice kontrol etmelisiniz. Son olarak kemik ağrınıza iştahsızlık, halsizlik, yüksek ateş, yorgunluk ve döküntü gibi belirtiler eşlik ediyorsa bu da oldukça güçlü bir belirtidir.

Kemik kanserinin genel olarak belirtilerinden bu şekilde bahsedebiliriz. Bu belirtilere sahipseniz en kısa zamanda doktora gitmelisiniz çünkü kanser hastalıklarının tamamında en büyük düşman zamandır. Kısa sürede doktora giderseniz tedaviniz de o kadar mümkün olacaktır.

Kemik İliği

Kemik İliği

Kemik iliği, kan hücrelerinin üretildiği süngerimsi doku olarak bilinmektedir. Sağlıklı bir yetişkinde toplam vücut oranının %4’ü kadar kemik iliği bulunmaktadır. Kemik iliği türlerine baktığımızda karşımıza kırmızı ve sarı olmak üzere 2 çeşit olduğunu görüyoruz. Kırmızı kemik iliğinde kırmızı ve beyaz kan hücreleri ile birlikte trombosit üretimi gerçekleşmektedir. Sarı kemik iliğinde ise yağ hücreleri üretimi gerçekleşmektedir. Yetişkinlerde kemik iliğinin büyük bir bölümü kırmızıdır.

Kemik İliğinin Görevleri Nelerdir?

Kemik iliği kırmızı kan hücrelerinin yani eritrositlerin dokulara oksijen taşımasını sağlarlar. Kemik iliği görevlerinden bir diğeri ise kanın pıhtılaşmasına yardım eder böylelikle de kanamaları önler. Bu nedenle oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Ayrıca yabancı maddelere karşı vücudu savunması da en önemli görevlerinden bir tanesidir. Kısacası görevlerinin tamamının hayati görevler olduğunu söyleyebiliriz. Bazı durumlarda kemik iliği görevlerini yerine getiremez ve birden düzensiz bir şekilde çoğalmaya başlar. Kemik iliğinde meydana gelen sorunlar çok büyük hastalıklara neden olabilmektedir ve acilen tedavi edilmesi gerekir. Bunların en başında ise kemik iliği kanseri gelmektedir.

Kemik İliği Kanseri

Kemik iliği kanseri, kemik iliğindeki hücrelerin düzgün çalışmaması ve birden çoğalmaya başlaması ile meydana gelmektedir. Oldukça yaygın bir kanser türü olan kemik iliği kanseri eğer ilk evrelerde fark edilirse oldukça kolay bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Eğer geç fark edilirse de kemik iliği nakli sayesinde tedavi olmaktadır ve genellikle %85 oranında başarı sağlanmaktadır.

Kemik iliği nakli için sağlıklı bir verici gerekmektedir ve alıcı ile dokularının uyumlu olması da zorunludur. Yoksa nakil başarısız olur ve hasta iyileşmez. Bunun için genellikle hastanın kardeşlerine ait kemik iliği kullanılır. Hatta bazı durumlarda ailenin durumu uygunsa yeni bir kardeş yapılır ve göbek bağındaki kan kullanılır. Bu iki durum kesin tedavi ile sonuçlanır. Ancak her iki yöntem de uygulanamıyorsa dokuları uyumlu olan başka donörler aranır. Doku bankası sayesinde kısa süre içerisinde uygun bir verici bulunur ve kemik iliği nakli gerçekleştirilir. Ancak bu duruma gelmemesi için mutlaka kemik iliği kanseri belirtileri güzelce takip edilmeli ve hastalık ilerlemeden tedaviye başlanmalıdır.

Kemik İliği Nakli

Kemik İliği Nakli

Kemik iliği nakli, sağlıklı ve uyumlu bir vericiden kemik iliğinin alınması ve kan kanseri olan hastaya yani alıcıya damar yolu ile verilmesidir. Kemik iliği nakli, hastalığın ilk evrelerinde yapılmayan genellikle kemoterapi ile sonuç alınmadığında yapılan bir işlem olarak bilinmektedir. Genellikle 3-3.5 yıl içerisinde kemoterapiden sonuç alındığı için %10 civarında bir oranla kemik iliği nakline ihtiyaç duyulmaktadır.

Kök hücresi, vücudumuzda gerçekleşen doku oluşumu ve onarımı gibi durumları sağlayan ana hücrelerdir. Kan yapımı açısından bakarsak ana kök hücrelerin en fazla kemik iliğinde yer aldığını söyleyebiliriz. Bu nedenle de kemik iliği nakli kan kanseri hastaları için oldukça uygun olmaktadır zira kan kanseri kan hücrelerinin görevini yapmaması ile gerçekleşen bir kanser türü olarak bilinmektedir.

Kemik İliği Nakli Nasıl Yapılır?

Kemik iliği naklinin yapılabilmesi için öncelikle uyumlu bir verici bulunması gerekmektedir. Genellikle hastanın kardeşleri bu konuda uyumlu olmaktadır. Eğer hastanın kardeşi yoksa dokuları uyumlu olan vericiler aranır. Bunun için genellikle doku bankası kullanılmaktadır. Verici bulunduktan sonra ameliyathane koşullarında vericiye genel anestezi yapılır ve özel iğneler yardımıyla kemik içine girilerek alıcının ihtiyaç duyduğu kadar kemik iliği alınır. Genellikle bu işlem 1 ya da 2 saat sürmektedir. Kemik iliği naklinin riskleri de elbette vardır fakat bu riskler alıcı için geçerlidir yani vericinin herhangi bir zarar görmediği bilinmektedir.

Vericiden gereken kemik iliği toplandıktan sonra alıcıya damar yolu ile bu kemik iliği enjekte edilir. Bu işlem de oldukça kolay bir işlemdir. Ancak bu işlem yapılmadan önce alıcı ve vericiye mutlaka gerekli testlerin yapılması gerekmektedir. Aksi taktirde pek çok sorun meydana gelebilmektedir. Uyumsuzluk olması sonucunda alıcı bu durumdan zarar görebilmektedir. Bu konuda mutlaka güvendiğiniz doktorlardan yardım almalısınız.

Kemik iliği naklinden sonra 3-4 hafta içerisinde enjekte edilen kök hücreleri görevlerini yapmaya başlar. Bu 3-4 haftalık süreç çok önemlidir. Hastanın gözlem altında tutulması ve gerekli koruyucu ilaçları kullanması gerekmektedir. Bu riskli dönemi atlattıktan sonra hastaya tekrardan gereken kan testleri yapılır ve sonuçlarına göre naklin başarılı olup olmadığı konusunda bir karara varılır. Nakil sonucunda da genellikle %90 oranında başarı sağlanmaktadır.

Kemik İliği Kanseri

Kemik İliği Kanseri

Kemik iliği kanseri aslında kan kanseri yani lösemi olarak bilinmektedir. Kemik iliği olarak geçmesinin sebebi ise kemik iliğinde yer alan kök hücrelerin görevlerini yerine getirememesidir. Hastalığın temel sebebinin bu olduğunu söyleyebiliriz. Çocuklarda kemik iliği kanseri oldukça yaygın olarak görülse de yetişkinlerde de sıkça rastlandığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalara göre kemik iliği kanseri, kanser türleri arasında en yaygın görülen tür olarak belirlenmiştir.

Kemik İliği Kanseri Nasıl Tespit Edilir?

Kemik iliği kanserinin pek çok belirtisi olsa da bu belirtiler başka hastalıklara ait olabileceği için mutlaka kan teslerinin yapılması gerekmektedir. Kan testi yapmadan yaygın belirtilere bakarak hastalığın kesin teşhisini koymak oldukça yanlıştır.

Kemik iliği kanseri belirtilerine bakacak olursak ilk olarak vücudun bağışıklık sistemi zarar göreceği için halsizlik ve uyku halinin olacağını söyleyebiliriz. Bunların haricinde kan kanseri olarak geçen kemik iliği kanseri vücutta morarmalara ve küçük kızarıklıklara da neden olmaktadır. Ayrıca nefes darlığı, ani zayıflama ve iştahsızlık da kemik iliği kanserinin belirtileri arasında yer almaktadır. Bu belirtilerin birkaçını yaşıyorsanız mutlaka doktora görünmeli ve gerekli kan testlerinin yapılmasını sağlamalısınız.

Kemik İliği Kanseri Tedavi Edilebilir Mi?

En çok merak edilen konulardan bir tanesi kemik iliği kanseri tedavisidir. Eğer erken teşhis yapılırsa hastalık ilaçlar ve kemoterapi yardımı ile kısa süre içerisinde tedavi edilebilmektedir. Ancak hastalık ilerlediyse ve kemoterapi gibi tedaviler yanıt vermiyorsa kemik iliği nakli yapılması gerekmektedir.

Kemik iliği nakli yapılmadan önce hastanın gerekli kan testleri yapılır. Böylece uyumlu bir doku bulmak daha kolay olacaktır. Eğer hastanın kardeşi varsa ve donör olmayı kabul ederse dokular birbiri ile uyumlu olacağı için donör aramak zorunda kalınmaz. Ancak hastanın kardeşi yoksa dokusu uyumlu olan donörler aranır. Bunun için de doku bankası kullanılmaktadır. Kemik iliği naklinin vericiye bir zararı bulunmamaktadır. Fakat nadir de olsa uyumsuzluk olması durumunda alıcı için risk oluşturabilmektedir. Böyle bir sorun ile karşılaşmamak için de mutlaka uyumluluk için gerekli olan testler yapılmalı ve vericiden alınan kök hücre miktarına dikkat edilmelidir. Son olarak eğer donör bulunamıyorsa, hastanın yeni doğan kardeşinden göbek bağı alınarak içerisindeki kan hücreleri de tedavi amaçlı kullanılabilmektedir.

Kan Kanseri Neden Olur?

Kan Kanseri

Kan kanseri yani diğer ismi ile lösemi, kemik iliğinde yer alan kök hücrelerinden bir tanesinin gelişme esnasında duraklaması ve birden aşırı derecede artmaya başlamasıdır. Kan kanseri ilk olarak kemik iliğinde başlasa da daha sonra pek çok organa yayılır. Bunun nedeni ise kanın tüm organları dolaşmasıdır. Löseminin erken teşhis edilmesi, hem tedaviyi hızlandırır hem de kanserli hücrelerin diğer organlara yayılmasını engeller. Bu açıdan bakarsak erken teşhisin hayat kurtaracağını söyleyebiliriz çünkü diğer organlara yayıldıktan sonra tedavi edilmesi oldukça zor olmaktadır.

Genellikle kan kanseri kimlerde görülür sorusu merak edilmektedir. Aslında bakarsak löseminin herhangi bir yaş aralığı bulunmamaktadır. Küçük yaş gruplarında da yaşlılarda da kan kanseri olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak çocukların bu hastalıktan daha fazla etkilendiği ve özellikle 2-5 yaş arası çocuklar için en zor hastalık olduğunu söyleyebiliriz. Tabii az önce de belirttiğimiz gibi erken fark edilirse kesinlikle tedavisi olan bir hastalıktır.

Kan Kanseri Türleri Nelerdir?

Kan kanserini temel olarak akut ve kronik olarak ayırabiliriz. Akut kan kanseri daha çabuk belli olan ve hızlı gerçekleşen bir tür iken, kronik kan kanseri ise yavaş ilerleyerek yıllar içerisinde gelişen bir tür olarak bilinmektedir. Bunların haricinde de lenfoblastik ve miyelogenöz olmak üzere 2 tane daha kan kanseri çeşidi yer almaktadır. Bunlar en sık görülen lösemi türleridir haricen az rastlanan lösemi türleri de bulunmaktadır. Örnek olarak tüylü hücre lösemisini verebiliriz. Ancak belirttiğimiz gibi en çok rastlanan türler ilk söylediğimiz 4 tür olarak bilinmektedir.

Kan Kanseri Neden Olur?

Löseminin yani kan kanserinin nedenlerine baktığımızda neredeyse tüm kanser türleri ile benzer nedenlere sahip olduğunu görüyoruz. Çocuklarda oluşan kan kanseri genellikle genetik hasarlarla alakalı olmaktadır. Yetişkinlerde ise nedenler genellikle çevreseldir.

Radyasyon, genetik problemler, down sendromu, kemoterapi tedavisi, bazı kimyasallar, sigara, kan haslıkları, D vitamini eksikliği gibi durumlar kan kanserine neden olan durumların en yaygın olanlarıdır. Özellikle yoğun sigara kullanımı ve düzensiz hayat alışkanlıkları gibi nedenler kan kanserini yetişkinler için tetiklemektedir. Ayrıca daha önceden bir kansere yakalanıp iyileştiyseniz de kullandığınız ilaçlar tekrardan kanser hastalığına yakalanmanızı tetiklemiş olabilir.

Kan Kanseri Tedavisi

Kan Kanseri Tedavisi

Kan kanseri her ne kadar çok yaygın ve kötü bir kanser türü olsa da günümüzde tedavisi mümkündür. Bu nedenle kesinlikle endişe edilmemesi ve mutlaka erken teşhis edilmesi gerekmektedir. Kan kanseri tedavisi farklı aşamalardan oluşur. Yetişkinler ve çocuklar için kan kanseri tedavisi birbirine benzese de çocuklarda daha fazla etkili olmaktadır. Özellikle çocuklarda en sık görülen kanser türünün lösemi olduğu düşünülürse bu durumun oldukça olumlu olduğunu söyleyebiliriz.

Kan Kanseri Tedavisi Nasıl Olur?

Kan kanseri tedavisine başlamadan önce teşhisin kesin olarak konması gerekmektedir. Bunun için bazı kan testleri yapılır ve yapılan kan testleri ile akyuvarların sayısı belirlenerek anormal bir artış olup olmadığı incelenir. Eğer akyuvarlarda ciddi bir artış varsa kan kanseri teşhisi koyulur ve buna göre bir tedavi yöntemi izlenir.

Kan kanseri tedavisinde kanser türünün de büyük bir önemi bulunmaktadır. Çünkü her lösemi türüne aynı tedavi uygulanmamaktadır. Mesela bazı lösemiler kroniktir ve çok yavaş ilerlemektedir. Buna bağlı olarak ilaçlar ve uygulanan tedavi yöntemleri de farklıdır. Ancak bazı lösemiler akut lösemi olarak geçmektedir ve çok hızlı bir şekilde vücuda yayılır. Bu durumda tedaviye çok hızlı bir şekilde başlanması gerekmektedir.

Lösemi tedavilerindeki ilk amaç akyuvar sayısını azaltmaktır ve bunun için de radyoterapi yöntemi kullanılmaktadır. Radyoterapi ile kan kanseri tedavisi yapılırken X ışınları kullanılır. Bu yöntem ile kullanılan X ışınları, hücreleri öldürerek çoğalmalarını engellemektedir. Radyoterapi tedavisinde X ışınlarının miktarı çok iyi ayarlanmalıdır. Ayrıca bir yandan da lösemi türüne göre ilaç tedavisi de uygulanır. Böylece hastanın radyoterapiden etkilenme miktarı da azaltılmış olur.

Kemoterapi ise saç dökülmelerinin başladığı evre olarak bilinmektedir. Eğer kemoterapi uygulandığı halde tedaviden sonuç alınamıyorsa son olarak kemik iliği nakli yapılır. Kemik iliği nakli sonrasında hastanın tamamen iyileşmesi beklenmektedir. Bu yöntem genellikle hastalığın son evresinde olan hastalara uygulanmaktadır. Doku uyuşmazlığı olmaması durumunda yeni kemik iliği sayesinde yeni akyuvar hücreleri üretilir ve hasta iyileşir. Uyum süreci 3-4 hafta arasında sürmektedir. Bu 3-4 hafta çok önemlidir ve hastanın çok dikkat etmesi gerekmektedir. Genellikle nakilden sonraki 3-4 haftalık süreçte hasta gözlem altında tutulur.

Kan Kanseri Nedir?

Kan Kanseri Nedir?

Kan kanseri diğer ismi ile lösemi, kemik içerisinde bulunan kan hücrelerinin görevini yapmaması nedeniyle ortaya çıkan bir kanser türüdür. En yaygın kanser türlerinden biri olarak bilinen kan kanseri, her yaştan insanda ortaya çıkabilecek olan zor bir kanser türü olarak bilinmektedir. Ancak her kanser türünde olduğu gibi kan kanserinde de erken teşhis ile hastayı iyileştirmek mümkün olabilmektedir. Bunun için kan kanseri belirtilerine dikkat edip mutlaka belirtilere göre doktora görünmeli ve gereken kan testlerini yaptırmalısınız.

Sağlıklı bir insan vücudunda bulunan kemik iliği, akyuvar ve alyuvar üretimini üstlenmiştir. Akyuvarlar vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan hücreleri üretir. Alyuvarlar ise vücut geneline oksijen taşıyan kan hücreleri ile kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan trombosit hücrelerini üretmektedir. Lösemi yani kan kanserinde birden beyaz kan hücrelerinin sayısı artmaya başlar. Bu artış birdenbire gerçekleşir ve beyaz kan hücrelerinin yani akyuvarların sayısında anormal bir büyüme görülür. Durum böyle olunca normal akyuvarların belli bir seviyede üretilmesi gerçekleşemez ve üremeleri durdurulamaz. Bu da lösemi hastalığına neden olur.

Zaman geçtikçe yeni üreyen lösemi hücrelerinin miktarı, kemik iliğinde yer alması gereken normal kan hücrelerinin sayısını ciddi anlamda geçer ve kan kanseri belirtilerinin en yaygını olan kanamalar başlar. Buna ek olarak hasta sık sık enfeksiyon kapar. Eğer erken müdahale edilmezse üretilen lösemi hücreleri kan yolu ile tüm organlara yayılabilir. Bu da oldukça zorlu bir sürece giriş yapıldığının resmidir.

Kan Kanseri Türleri Nelerdir?

Kan kanseri türlerine baktığımız zaman bu durumun hastalığın hızına bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Eğer kan kanseri hızlı ilerlediyse ve belirtileri de çok hızlı görülmeye başlandıysa akut lösemi olarak adlandırılmaktadır. Yavaş ilerleyen ve belirtilerini yıllar içerisinde gösteren kan kanseri ise kronik lösemi olarak bilinmektedir.

Bahsettiğimiz iki kan kanseri türüne ek olarak farklı lösemi tipleri de bulunmaktadır. Bunlardan birincisi lenfoblastik lösemidir. Bu türde lenfosit ismindeki beyaz kan hücrelerinde anormal bir büyüme görülür. Miyelogenöz lösemide ise myelosit adı verilen beyaz kan hücrelerinde anormal bir büyüme olmaktadır. Hastaneye gittiğinizde kan kanseri için yapılacak olan kan testlerinde, hastalığın hangi türde olduğu da öğrenilebilmektedir.

Kan Kanseri Belirtileri

Kan Kanseri Belirtileri

Kan kanseri ilk olarak kemik iliğini daha sonra da tüm organları etkileyen bir kanser türü olarak bilinmektedir. Erken teşhis yapılırsa çok kısa bir sürede tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erken teşhis için de mutlaka az sonra bahsedeceğimiz belirtilere dikkat edilmeli ve bu belirtilerden birkaç tanesi görüldüğü anda hemen doktora gidilmelidir. Şimdi yetişkinlerde ve çocuklarda kan kanseri belirtilerini inceleyelim.

Yetişkinlerde Kan Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yetişkinlerde görülen kan kanserindeki belirtiler genel olarak kansızlığa bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Kansızlıkla beraber ortaya çıkan solukluk, çabuk yorulma, halsizlik ve nefes darlığı gibi sorunlar kan kanseri belirtilerinin en yaygın olanlarıdır. Tabii bu belirtiler tek başına kan kanseri teşhisi için yeterli olmamaktadır. Çünkü kan kanseri bağışıklık sistemini de zayıflatan bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla da ortaya pek çok belirti çıkabilmektedir.

İlk olarak vücutta oluşabilecek kırmızı döküntülerden ve morluklardan bahsedebiliriz. Bunlar genellikle toplu iğne büyüklüğündedir ve üzerine dokunduğunuz zaman solmayan kızarıklıklardır. Bunlara ek olarak özellikle akut lösemi belirtileri olarak inceleyebileceğimiz belirtiler de vardır. Onlar da iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi, kemik ağrıları, yüksek ateş, diş eti ve burun kanamalarıdır. Özellikle diş eti ve burun kanamaları insanların endişelenmesine neden olur zira oldukça yoğun görülmektedir.

Çocuklarda Kan Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda en çok görülen kanser çeşitlerinden biri kan kanseri yani lösemidir. Özellikle de 2-5 ve 5-10 yaş arasında kan kanserine çok sık rastlanmaktadır. Genel olarak hızlı kilo kaybı, renkteki solukluk, iştahsızlık, ciltte morarma ya da kızarıklıklar, karında ciddi bir şişlik ve bir türlü düşmeyen ateş, löseminin belirtileri arasında yer almaktadır. Bu belirtilerden birkaç tanesini gözlemliyorsanız mutlaka çocuğunuzu bir doktora götürmeli ve gerekli kan testlerinin yapılmasını sağlamalısınız.

Bebeklerde 6-8 ay anneden alınan bağışıklık sistemi çalışmaya devam eder. Sekizinci aydan itibaren 2 yaşına kadar bebekler kendi bağışıklık sistemini kurarlar. Bu dönem oldukça riskli bir dönemdir çünkü yılda neredeyse 5-6 kere enfeksiyon geçirme riski bulunur. Bu enfeksiyonlar ise kan kanserini tetikleyen enfeksiyonlardır ve çok dikkatli olunması gerekmektedir. Ayrıca bebeklerde görülen D vitamini eksikliği de kan kanserine neden olabilmektedir. Bu yüzden sık sık takviye D vitamini uygulanması gerekmektedir.

 

Kemik İliği Kanseri Nedir?

İlik Nedir

İlik, kemiklerin içindeki boşlukları dolduran yumuşak doku olarak bilinmektedir. Damar açısından oldukça zengin olan bu dokuda alyuvar ve akyuvarlar bulunmaktadır. Bazı kemiklerde tamamen yağ üretiminden sorumlu olan sarı ilik bulunurken bazılarında ise kırmızı kemik iliği bulunmaktadır. Kırmızı kemik iliği nedir diye merak ederseniz, onun görevi ise kan hücrelerinin yapımıdır.

Anne karnındayken kan yapımı karaciğer, dalak ve kemik iliğinde gerçekleşmektedir. Doğumdan sonra ise karaciğer ile dalaktaki kan yapımı tamamen durur ve bu işi kemik iliği üstlenir. Kemik iliği bu nedenle vücutta çok önemli bir rol oynamaktadır.

İlik Nerede Bulunur?

Kırmızı kemik iliği sağlıklı ve yetişkin bir bireyde göğüs kemiğinde, kalça ve kafa kemiğinde yer almaktadır. Yıllar geçtikte kırmızı kemik iliği miktarında belirgin bir azalma görülmeye başlanır. Sarı kemik iliği ise genellikle uzun kemiklerin uçlarında bulunmaktadır ve kırmızı kemik iliğinin tam aksine yıllar geçtikçe sayılarında artış görünür.

Kırmızı kemik iliği insan vücüdunun %4’lük oranını oluşturmaktadır. Saniyede ortalama 2.5 milyon alyuvar ve yaklaşık 50 bin kadar da akyuvar üretimi kemik iliğinde gerçekleşir, ardından da kana verilir. Hastalık dönemlerinde ise üretim miktarları 6-8 katına çıkabilmektedir. Eğer kemik iliği görevlerini yerine getirmezse ortaya pek çok hastalık çıkabilir ve mevcut hastalıkların tedavisi de vücut içinde gerçekleşmez. Böyle durumlarda mutlaka doktora görünülmelidir ve tedaviye başlanmalıdır. Kemik iliğinde meydana gelen sorunların en büyüğü ise kemik iliği kanseridir.

Kemik İliği Kanseri Nedir?

Kemik iliği kanseri, kemik iliğinin üstte bahsettiğimiz görevleri yerine getirememesi sonucunda meydana gelen yaygın bir hastalıktır. Yorgunluk, halsizlik, vücutta morarmalar ve nefes darlığı gibi belirtiler sonucunda ortaya çıkan kemik iliği kanseri erken teşhisle çok kısa bir sürede tedavi edilebilmektedir. Eğer hastalık ilerledikten sonra teşhis konulursa da kemik iliği nakli yapılarak hastanın kısa bir süre içerisinde iyileşmesi sağlanır. Kemik iliği nakli için ise sağlıklı ve dokuları uyan bir donör gerekmektedir. Eğer donör bulunamazsa da hastanın yeni doğan kardeşinin göbek bağındaki kan kullanılmaktadır. Yani kemik iliği kanserinin tedavisi günümüzde pek çok alternatif ile mümkün olmaktadır.

 

 

 

İlik Nakli

İlik Nakli

İlik nakli, kan kanseri tedavisi gören hastalarda ilaç ya da diğer tedavilerden yanıt alınamadığında baş vurulan bir yol olarak bilinmektedir. Çocukluk çağında bu hastalığa yakalanan hastalara genellikle öncelik olarak ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Eğer 3 yıl sonucunda kemoterapiden yanıt alınamazsa da ilik nakli mecbur olmaktadır. Ancak araştırmalara göre 3 yıl süresince uygulanan kemoterapiden %85 oranında başarı elde edilmektedir. Yani ilik naklini son çare olarak düşünebilirsiniz. İlik nakli ile kan hücrelerinin yapımı sağlayan ana kök hücreler hastaya verilir. Böylece de kan yapımı sağlanır.

İlik Nakli İçin Ana Kök Hücreleri Kimlerden Alınır?

İlik naklinin yapılabilmesi için ilk önce doku gruplarının aynı olması gerekmektedir. Bu konuda en büyük uyum kardeşler arasında gerçekleşir. Bazı durumlarda ailenin diğer bireyleriyle de uyum sağlanabilmektedir. Eğer hastanın kardeşi yoksa doku grupları aynı olan ancak akraba olmayan vericilerden de kemik iliği nakli yapılabilmektedir. Ancak bu oldukça uzun bir süreçtir zira uyum sağlayacak bir doku bulması uzun sürebilmektedir. Bazı aileler sağlıklıyken çocuklarının kemik iliği dokusunun alınmasını ve kan kanserine karşı önlem alınmasını talep ederler. Eğer hastanın sağlıklıyken dokusu alındıysa, hastalık durumunda bu doku da ilik nakli olarak kullanılabilmektedir. Son olarak hastanın yeni doğan kardeşinin göbek kordonu bağının zengin plasentasından da yararlanılabilmektedir.

İlik Nakli Nasıl Yapılır?

Kemik iliği alınacak olan hastaya ilk olarak genel anestezi yapılır. Ardından özel iğneler ile kemik içine girilir ve kemiğin içinden gerekli olan ilik çekilir. Daha sonra alınan kök hücreler, hastaya damar yolu ile verilir. Genellikle kemik iliği alınan kişiler yani donörler bu konuda endişe yaşarlar ancak kök hücrelerinin çok küçük bir kısmı alındığı için bu işlemin herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır. Güvenli bir şekilde nakil işlemi gerçekleştirilir. Nakilden sonraki 3 hafta içerisinde enjekte edilen ana kök hücreler, kan yapımına başlar ve ilk sonuçlar alınmaya başlanır. İlik nakli sonrası alıcıda bir sorun yaşanmaması için 6 ay kadar koruyucu tedaviler uygulanmakta ve böylece herhangi bir sorun da yaşanmamaktadır.

İlik naklinin yan etkileri çok fazla olmasa da bazen uyum sorunu yaşanabilmekte ya da iyileşme olsa da hastalık kendini yenileyebilmektedir. Böyle durumların doktor kontrolü altında gerçekleşmesi ve iyileştikten sonra da mutlaka düzenli aralıklarla kontrole gidilmesi oldukça önemlidir.