Böbrek Nakli Kimlerden Yapılır

Böbreklerin hayat ve aktiviteleri sürdürecek kadar fonksiyonlarını yapamaması sonucu yeni bir böbreğin ameliyat ile vücuda yerleştirilme işlemine böbrek nakli denir.

Böbrek naklinin amacı sadece böbreğin çalışmasını sağlamak değil, aynı zamanda hastanın yaşamını da iyileştirmektir. Organ nakli ile kronik böbrek yetmezliğine iyileşme sağladığı, hastalar için iyi bir yaşam meydana getirdiği, diyalize göre ruhsal açıdan daha olumlu etkisi olduğu ve hastanın yaşam kalitesini artırdığı muhakkaktır. Böbrek yetmezliği sebebi ile diyalize girmesi gereken hasta yeni bir yaşam tarzına uyum sağlamak zorundadır.

Böbrek nakli yapmak için iki türlü yöntem vardır.

1.Canlı vericiden böbrek nakli yapmak için, 1. dereceden akraba olmak gerekir.

2.Kadavradan böbrek nakli yapmak için, organ merkezine kayıtlı olmak gerekir.

Gerçekleşen böbrek nakillerine karşın, bağışlanan organ sayısının az olması sebebi ile günümüzde bağışlanan organlar ihtiyaca yeterli değildir.

Böbrekler özelliklerini yavaş bir şekilde yitirirler ve her iki böbreğin fonksiyonu % 20’nin altına düştüğü zaman hastaya ek bir tedavi gerekli olur. Bu diyaliz ya da böbrek naklidir. En erken yapılan böbrek naklinden elde edilmiş sonuç, en iyi sonuçtur. Bunun için diyaliz, böbrek hastalığının tedavisi olamaz. Diyaliz yapılmadan böbrek nakli yapılması çok daha iyidir.

Canlı vericiden böbrek nakli yapmak için, yasalarımıza göre mutlaka akraba olması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre hasta dördüncü dereceye kadar akrabasından nakil alabilir. Buna göre; kan hısımlığında kişinin akrabalık derecelerine göre;

  1. derece akrabaları: Anne, baba, çocuk
  2. derece akrabaları: Kardeş, dede, nine, torun
  3. derece akrabaları: Amca, dayı, hala, teyze, yeğen
  4. derece akrabaları: 3. derecedekilerin çocukları

Kayın hısımlığında ise kişinin, eşi tarafından akrabaları aynı şekildedir.

Canlı vericiden yapılan böbrek nakillerinde, başarı oranı oldukça yüksektir. Böbreğin çalışmama oranı 100 kişide 1 ya da 2 kişidir. Diyalizde ise 15 kişi yaşamını yitirir. Nakilde yaşanacak sıkıntıları, sorunları düşünürken hiç unutmayacağımız bir şey var ki diyaliz tedavisinde nelerin yaşanacağıdır. Böbrek nakli ile yaşam süresi uzar, kalite artar. Diyaliz gibi ileri dönem böbrek yetmezliğinde kullanılan tedaviye göre maliyet çok düşüktür. O halde böbrek nakli ve organ bağışı ülkemiz için hem sağlık yönünden, hem de ekonomik yönden çok önemli bir değerdir.

Böbrek Nakli Hangi Durumlarda Gereklidir

Böbrek naklini herkes olabilir. Böbrek nakli yapılamayacak hasta grubu küçük bir gruptur. Böbrek yetmezliği olanlar, diyalize girenlerin böbrek nakli olması gerekli olan bir durumdur.

Günümüzde böbrek nakli başarı ile uygulanır,  hastaların yaşam standardı yükselir, daha uzun ve sağlıklı olarak yaşamlarını sürdürürler. Yalnız ameliyat riskini kaldıramayacak durumda kalp hastası olanlar ve kanser hastalığı olanlar dışında herkese böbrek nakli yapılabilir. Hastaların hepatit, tüberküloz gibi iltihap durumları olursa ve mikrobik hali aktif değilse, böbrek nakli gerekli olabilir.

Hastalar doktorları tarafından bilgilendirilir ve organ nakil merkezine kayıt yaptırmaya yönlendirilirler. Eğer ki böbrek vericisi olabilecek bir akraba varsa, canlıdan böbrek nakli, bulunmazsa kadavradan böbrek nakli listesinde bulunmak gerekir.

Canlı vericiden yapılan nakiller oldukça güvenilir ve başarılı bir tedavi şeklidir. Nakilden sonra ilk yılda hastalarda % 95 oranında sağlıklı ve diyalize girmeye gerek duymadan bir yaşam elde edilir. Son dönemlerde kullanılan bağışıklık baskılayan ilaçlarda yapılan gelişmeler, böbrek naklinde tecrübeler arttıkça başarı oranı devamlı olarak yükselmektedir.

Böbrek nakli yapılması gerekli olan hastalarda genel olarak kadavradan böbrek nakli bekleme gibi bir durum vardır. Ancak hastanın nakil alacağı bir akrabası olursa, hiç beklemeden sağlığına kavuşabilir.

Hepatit B ve Hepatit C hastalarına böbrek nakli yapılmaktadır. Bu virüsler karaciğerde hasara neden olurlar. Böbrek nakli işleminden sonra bağışıklık sistemini baskılayacak ilaçlar kullanılır ve bunlar hepatit virüsünün etkisini artırır. Bu nedenle kanında fazla miktarda virüs bulunan veya karaciğerinde hasar olan hastaların böbrek nakli olması önerilmez.

Böbrek yetmezliğinde son döneme gelmiş hastaların diyaliz tedavisine başlamadan böbrek nakli olması gereklidir. Bu şekilde vücut yıpranmaz, sağlık sorunu gelişmeden nakil olurlar.

Canlı vericiden doku uyumu olmadan nakil işlemleri dünyada uzun yıllardır uygulanmaktadır. Bu ülkemizde de uygulanan bir sistemdir. Canlı vericisi olanların doku uyumu olmasa da, başarılı nakil yapılmaktadır.

Böbrek nakli sırasındaki sorunlardan birisi de ABO kan grubu uyumu olmadan böbrek naklinde başarılı sonuçlar alınmasıdır. Normal olarak kan grubu olmadan nakil işlemi yapıldığı zaman immünolojik riskler artar ve vücudun nakil edilen böbreği kabul etmemesi durumu ortaya çıkmaktadır.

Böbrek Satmak Yasal Mı

Ülkemiz içerisinde belirlenen yasal mevzuatlara göre, böbrek satmak yasal değildir. Gizlice, yetkililerin haberi olmadan yapılan böbrek alışverişi yasal suç olarak belirtilmiştir.

İnsanlar birçok sebepten dolayı özelikle maddi imkânlardan ötürü düşmüş oldukları durumlardan kurtulmak adına böbrek satışını çare olarak görmektedirler. Fakat ülkemizde belirlenen yasalara göre, böbrek satmak yasal bir suç teşkil etmektedir. İllegal olarak gerçekleştirilen bu eylemden ötürü hapis cezaları gibi ağır cezalarla karşılaşılmaktadır. İşin yasal boyutu yanında gerçekleştirilen illegal böbrek nakilleri merdiven altı olarak tabir edilen yerlerde gerçekleştirildiği için son derece sağlıksız koşullarda bulunması hastanın, büyük bir tehlike altında bulunmasına yol açmaktadır.

Böbrek satmak yasal olmadığı gibi aşağıda anlatılan gerçek yaşam öykülerindeki gibi birçok sorunu da beraberinde getirmektedir.

  • Kredi kartına olan borçlarından ötürü borçlarını kapatmak için böbreğini satan Y.G’ye 26 yılş hapis cezası istendi. Organ tacirleri iddianamesinde yer alan Manisa’da pazarcı olan Y.G kredi kartının borcunu ödemek için böbreğini satışa çıkarınca 26 yıl hapis cezası istendi. Bunun yanında böbrek için belirlenen tutar olan 80 bin TL’yi ödemeye hazır olan işadamına ise ceza istenmedi.

Manisa’da pazarcılık yaparak yaşamını sürdüren Y.G kredi kartına olan borçlarını ödeyebilmek için kendisiyle anlaşan bir çift vasıtasıyla yardım almaya karar verdi. Bir süredir böbrek yetmezliği çeken iş adamı H.K’ye bağlantı sağlayan çift, 80 bin TL karşılığında anlaşma yapıldığını söylediler. Bu arada çift Y.G’ye ise 20 bin TL ödeme taahhüdünde bulundu. Hastane personellerinin dikkatleri sayesinde son anda farkına varılan yasadışı organ ticareti engellendi. Hastane personellerinin ihbarı üzerine harekete geçen A Bölgesi Güven Timleri, ameliyat personelleri kılıklarına girerek deşifre etti. Ayrıca Y.G’nin işadamının yeğeni olarak düzenlenen sahte kimlik kullandığı tespit edilince Y.G ile birlikte üç kişi gözaltına alındı.

Yürütülen soruşturma kapsamında dört sanık hakkında “teşekkül halinde organ veya doku ticareti yapmak veya aracılık etmek, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarında dava açıldı. Dört sanık hakkında toplamda 104 yıla varan hapis cezasıistendi.  Böbrek satmak isteyen Y.G’ye ise 26 yıl hapis cezası istendi. Fakat böbreği satın almak isteyen iş adamına bir ceza istenmedi.

Böbrek Nakli Olan Hastalar Yüzde Kaç Özürlüdür

Böbrek nakli olan hastaların özür oranları % 70’dir.

SGK, böbrek nakli olan hastaların özür oranları, yönetmelikle % 70’e çıkarıldığı halde özür oranınız % 60’tan az denilerek malullük aylığı taleplerini reddediyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ret cevabından sonra dava açanlar, birikmiş malullük aylığını toplu olarak alabilecekler.

16.7. 2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “ Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre, diyaliz tedavisi olan hastaların özür oranları % 90 iken böbrek nakli olan hastaların oranı ise % 40 olarak uygulanmakta idi.

16 Aralık 2010 günü Resmi Gazete’de yayınlanan yeni yönetmelik ile 2006 yılında çıkan yönetmelik tamamen ortadan kaldırılmış oldu ve özür oranları değişti. Yayınlandığı 16 Aralık 2010 günü yürürlüğe girmiş olan yeni yönetmelik gereğince, artık böbrek nakli olan hastaların oranı % 40’dan, % 70’e çıkmıştır.

Bu değişiklik sonrasında malulen emekli olduktan sonra böbrek nakli olan SSK ve Bağ-Kur’luların malullük aylıklarının kesilmeyeceği açıklandı.

Böbrek nakli olanların özür oranı hastaneler tarafından % 40 değil, bundan sonra % 70 olarak verilmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan malulen emekli olmak için ise % 60 rapor oranı yeterli olmaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumu, “ben bu yönetmeliği tanımam” diyor. SGK ilgililere gönderilen yazılarda “Böbrek nakli olan diyaliz hastalarının böbrek nakli söz konusu olduğunda,16/12/2010 tarihli ve 27787 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin Ek-2 özür oranları cetvelinde nakil sonrası verilecek olan işgücü kaybı oranlarının % 40’tan % 70’e çıkarıldığı belirtildi,   Bu yeni gelişmeyle organ nakli yapılan kişilerin de 5510 sayılı Kanunun 25’inci maddesinde çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı malul sayılır” şartının artık nakil olan kişiler içinde geçerli olduğu, bu gerekçe ile böbrek nakli olan hastalara da maluliyetlerinin devamı istenmektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu, “Biz bu yönetmeliğe göre özür tespiti yapmıyoruz, bizim baktığımız Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğidir” diyor.

Böbrek Nakli Olan Hastalar Kaç Yıl Yaşar

Kronik böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarının devamlı olarak kaybıdır. Bu sorun hastaların hayat kalitesini bozmakta ve normal hayat ömrü beklentisini önemli derecede azaltır. Böbrek yetmezliğinin iyileştirmesinde uygulanan yöntemler hemodiyaliz, periton diyalizi ve böbrek naklidir.

Periton diyalizi ve böbrek nakli birçok gelişmelere rağmen hala hasta olanların küçük bir bölümünde uygulanmaktadır. Böbrek nakli genç yaşta hasta olan kişilerde ideal iyileştirme yolu olmasına rağmen, böbrek vericisi bulma sıkıntısı nedeni ile bu iyileştirme yönteminin uygulanması çok kısıtlı olmaktadır. Son yıllarda Türkiye’de böbrek yetmezliği hastalarının % 70’inde uygulanan iyileştirme yolu hemodiyalizdir. % 30 hastada ise uygulanan iyileştirme yolu periton diyaliz ve böbrek naklidir.

Böbrek nakli olan hastaların hayat ömrü beklentisi, diğer tedavileri uygulayan hastalara göre ise 2-3 kat daha fazladır. Bunun sebebi diyaliz tedavisinin, böbrek fonksiyonlarının yalnızca %5’ini yapabilmesidir. Diyaliz tedavisinin önemli yan etkileri bulunmaktadır. Diyaliz tedavisinin en önemli yan etkisi kalp ve damar sistemlerinde meydana getirdiği damar sertliği ve kireçlenmede ki artış oranıdır.

Bu konuda yapılan istatistiklere bakıldığında 0-19 yaş grubunda olan böbrek yetmezliği hastaları arasında, diyaliz tedavisi olan hastaların yaşam süreleri 26 yıl iken, böbrek nakli olan hastalarda 39 yıldır. 20-39 yaş grubunda diyaliz tedavisi olan hastaların yaşam süreleri 14 yıl iken, böbrek nakli olan hastalarda 31 yıldır. 40-59 yaş grubunda diyaliz tedavisi olan hastaların yaşam süreleri 11 yıl iken, böbrek nakli olan hastalarda 22 yıla çıkmaktadır.

Toplumsal, kültürel, fiyat avantajları ve hayat kalitesindeki artış dikkate alındığında böbrek naklinin ne kadar önemli olduğu belli olmaktadır.

Akdeniz Üniversitesinden Doç. Dr. Murat Tuncer, Diyaliz mi daha iyi, yoksa organ nakli mi konusunda ki soruları yanıtladı: “En iyi diyaliz yöntemi bile bir böbreğin yaptığı işin ancak yedide birini yapabilir. Bu sebeple organ nakli hastalar, diyalizdeki hastalara göre üç ya da üç buçuk kat daha uzun yaşar. Biz diyaliz düşmanı bir ekip değiliz. Özellikle doksanlı yıllardan sonra, Türk Nefroloji Derneğinin önderliğinde, ülkemizin her yanında hastalar diyalize girme imkânı buldular. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke için bu, devletin insan sağlığına verdiği değeri gösterdi. Diyaliz iyi bir yöntemdir ama organ nakli ondan daha iyidir.” dedi.

Böbrek Verme Yaşı

Böbrek verme yaşı için, üst sınır olarak 65 yaş kabul edilse de kişinin sağlık durumu ve böbrek fonksiyonları değerlendirmeye alınarak bu sınır daha da yukarı çekilebilir. Verici olan kişinin eşi de bu konuda bilgili ve gönüllü olmalıdır. Böbrek bağışlamak isteyen kişi özenli bir şekilde muayene ve tetkikler ile değerlendirmesi yapılır. Sadece sağlıklı olduğu tespit edilen kişilerin böbrek bağışlaması uygun olur.

Canlı vericili böbrek verme yaşı; yasal olarak ise, 18 yaşını bitirmiş, akıl sağlığı yerinde olan herkes böbrek vericisi olabilir. 4. dereceye kadar akrabalar; anne, baba, kardeş (bunların çocukları.) Amca, dayı, hala, teyze (bunların çocukları) ile eş ve eşin aynı şekilde akrabası olanlar böbrek vericisi olabilir. Aynı durumda aralarında maddi çıkar ilişkileri olmayan böbrek bağışlamak isteyen kişilerde sağlık bakanlığınca belirlenen etik kuruldan onay alarak böbrek vericisi olabilir.

Konya üniversitesi Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Tavlı yaptığı açıklamada, Konya’da 84 yaşında bir kişinin karaciğerini ve iki böbreğini bağışlaması ile ilgili yaptığı açıklama da “65-70 yaş organ bağışında sınır kabul ediliyor. 84 yaşındaki bir kişiden böbreklerin ve karaciğerin nakledilmesi çok yanlış” dedi.

Şakir Tavlı’nın bu açıklamasına, Medical Park Antalya Hastanesinde görevli Prof. Dr. Alper Demirbaş tepki gösterdi.

Prof. Dr. Demirbaş yaptığı açıklamada, beyin ölümü gerçekleşen hastanın böbreğinin 3 yıldır böbrek rahatsızlığı yaşayan 60 yaşındaki hastaya nakledildiğini ve hastanın sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Demirbaş,”Eskiden yaş sınırı vardı ama artık yok. Dünyada yaş sınırı ortadan kalktı. Önemli olan yaş değil, organın kalitesi ve fonksiyonlarıdır” dedi.

Prof. Dr. Demirbaş,”Organ bağışında bulunan kişinin yaşı 30’dur ama fonksiyonlarını yerine getirmiyordur. Böyle bir durum da olabilir. Bu nedenle bizim için yaş tercih değil, organın kalitesidir” diye konuştu.

Canlı nakillerin talebi karşılamadığını dile getiren Demirbaş, “ Bu insanlara organ bulabilmemiz için sınırları gevşetip açmanız gerekiyor. Bu sınırlardan bir tanesi de yaş. Eskiden belli bir yaş sınırı vardı, onun üzerinde ki hastaların organları özellikle böbrekleri kullanılmıyordu. Günümüzde talep çok fazladır, arz ise çok az. Bu nedenle yaş bir sınır olmaktan çıktı” diye konuştu.

Eskiden böbrek verme yaşı 65-70’e kadar kabul ediliyordu. Bu yaş grubu üzerindeki hastaların böbrekleri kullanılmıyordu. Günümüzde ise, böbrek verme yaşı dikkate alınmamakta ve böbrekler yapılan tetkikler sonunda sağlam bulunursa, nakil işlemi yapılmaktadır.

Böbrek Naklinde Ölüm Riski Nedir

Böbrek hastaları için böbrek nakli, en iyi tedavi yöntemidir. Diyaliz yöntemleri en iyi şartlarda bile sağlıklı bir insanın iki böbreğinin yaptığı işin % 5’ini yapar. Başarı ile nakil edilen böbrek ise % 50’sini yapar. Nakil hastalarının çoğu diyalizde olduğundan çok daha enerjik ve iyi olduğunu hisseder.

Canlı verici belirlendiği zaman organ nakil merkezi için, önemli olan kişi öncelikle vericidir. Alıcı hastadır, burada amaç ailede iki hasta olmamalı, sağlıklı iki birey olmalıdır. Vericiye tüm tıbbi testler yapılır, sonra karar bütün hekimlerin bulunduğu bir konsey tarafından verilir.

Bir hekim tek başına verici olma, ya da olmama konusunda karar veremez.

Her ameliyatta olduğu gibi, böbrek naklinde de ölüm riski vardır. Bu yüzden hiç kimse ameliyatın % 100 başarılı olacağının garantisini veremez. Böbrek naklinde ölüm riski 3.000’de 1’dir. % 5 yara yeri enfeksiyonu ve % 4 idrar yolu enfeksiyonu riski vardır. Bu riskler bir batın ameliyatının aynısıdır. Bu riskleri en az seviyeye düşürmek için bütün testler ayrıntılı olarak değerlendirilir.

Ameliyattan sonra birkaç gün ağrı olabilir. Verici kişi yapılmış olan ameliyata göre değişmekle birlikte, ameliyattan 3-4 gün sonra hastaneden taburcu olur. Vericilerin az da olsa 1 yıl sonra ameliyat yerlerinde ağrı olabilir. Ameliyattan 2 ay kadar sonra ağır kaldırmak dâhil, daha önceki yapmış olduğu bütün işleri aynı şekilde yapabilir. Ameliyattan yıllar sonra vericinin tansiyonunda bir miktar yükselme normaldir. Toplumdaki diğer insanlar gibi düzenli kontroller ile sağlıklı bir hayat yaşar.

Her ameliyat daima bir risk taşımaktadır. Böbrek naklinde de ölüm riski vardır. Canlı vericili nakillerde bütün hazırlığı yapmak için yeterli süre olduğu için, böbrek naklinde ölüm riski 3.000’de 1’dir. Böbrek naklinden sonra hiç çalışmama veya bir zaman sonra özelliğini kaybetme riski her zaman olabilir. Canlı vericili nakillerde bu risk kadavra vericili nakil işlemlerine göre daha düşüktür. Alıcılarda da vericilerde olduğu gibi psikolojik sorunlar her zaman olabilir. Vericiye göre kendisini borçlu hissetme veya suçluluk düşüncesi gelişebilir. Aile içerisinde yardım ve birbirlerine verilecek destek ile bu sorun çözülür.

Böbrek Almak İsteyenler Ne Yapmalı

Böbrek yetmezliği hastası için nakil olmak daha uzun yaşamak anlamına gelir. Ancak nakil olmak için sevdiği insanlardan çok büyük fedakârlık yapmalarını istemesi gerekir. Toplumumuzda böbrek bağışlayan kişilerde böbrek yetmezliği ve başka ciddi problemler gelişebileceği bir düşünce olduğundan dolayı, böyle bir istekte bulunmak bir hayli zordur.

Bütün böbrek yetmezliği hastalarının en büyük hayali bir gün nakil yaptırmak olsa da bu isteklerini bastırırlar ve yakınlarından böbrek isteyerek onları zor duruma düşürmek, kendilerinin bencil düşündüğü duygusundan kaçarlar. Bu durum onların çok zor ve kısalmış bir hayat sürdürmeyi kabul etmelerine sebep olur.

Ülkemizde 50 binden fazla böbrek yetmezliği hastası olan insan vardır. Bu hastaların yarısından fazlası kadavra bekleme listesinde böbrek nakli bekliyor. Kadavra böbrek çıkması çok uzun yıllar alabilir. Belki de hiç çıkmayabilir. Hâlbuki böbrek yetmezliği hastasının uygun böbrek vericisi var ise hemen nakil yapılabilir. Sağlıklı bir hayata başlayabilir. Bu durumda canlı böbrek nakli olmak için kadavra böbrek naklini bekleyen bir kişinin daha hayatı kurtulmuş olabilir.

Diyaliz tedavisi uygulanan bir hastanın zaman geçtikçe sağlık durumu bozulmakta ve nakil edilen böbreğin çalışır kalma süresi olumsuz yönde etkilenir. Canlı böbrek nakli sayesinde hastanın hemen nakil işlemi yapılabilir. Böbrek hiç çıkmayabilir ya da çıktığı zaman hasta çok yıpranmış olabilir.

Böbrek almak isteyenler için, iki tür seçenek vardır.

1- Canlıdan böbrek nakli

2- Kadavradan böbrek nakli

Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de Sağlık Bakanlığı ilk aşama olarak hastaya böbrek nakli konusunda bilgi verilmesini ve her hasta için bir organ nakli merkezinde kayıt yapılmasını gerekli görmektedir. Size böbrek vermek isteyen bir yakınınız olursa canlı böbrek nakli, böyle bir durum yok ise kadavra böbrek nakli listesine yazılmanız hakkında bilgi verilir.

Böbrek almak isteyenler için, canlıdan böbrek nakli güvenli ve başarılı bir yöntemdir. Canlıdan böbrek nakli sonrası ilk yıl % 95 sağlıklı olarak, diyalize gerek olmadan bir yaşam sağlanır.

Böbrek almak isteyenler için, Kadavra böbrek denilince bir kaza veya hastalık sonucu tıbben ölmüş olduğu kabul edilen kişilerden alınan böbrek kastedilmektedir.

Böbrek almak isteyenler için, internet sitelerinde yasal olmayan böbrek alınır, satılır gibi ilanlar vardır. Kesinlikle bunlara rağbet edilmemelidir.

Böbrek Nakli Fiyatları

Fiyatı 20-30 bin TL’yi bulan böbrek nakli fiyatları ve 100 bin TL’yi bulan karaciğer nakilleri için, artık vatandaşlardan para alınmayacak.

Sigortalılar, organ nakli için tek kuruş ödemeyecek.

Sigortalılara A sınıfı özel hastanelerin kapılarının açılması ekonomik durumları iyi olmayan on binlerce hasta için umut oldu. Gelişmiş hastaneler ağırlıklı olarak kalp ve kanser hastalıkları için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile branş anlaşması imzaladılar. Protokole yeni dönem için organ nakil operasyonları da dâhil edildi. Sigortalı hastalar bundan sonra organ nakilleri için hiç para ödemeden A kalite hizmet alacaklar.

İlk önce Memorial ve Florence Nightingale hastaneleri organ nakilleri için SGK ile branş anlaşması imzaladı ve bu önemli süreç başladı. Fiyatı 20-30 bin TL’yi bulabilen böbrek nakli fiyatları ile 100 bin TL’yi bulan karaciğer nakilleri için, artık bundan sonra para talep edilmeyecek.

Ülkemizde 50 binden fazla insan organ nakli için sırada beklemektedir. Böbrek nakillerinde anlaşma imzalayan Memorial Hastanesi Medikal Direktörü Yardımcısı Dr. Sevim Şuekinci anlaşmanın imzalanması ile sigortalı hasta başvurularının arttığını söyledi. Organ naklinin hem ilaç hem de nakil olarak maliyetlerinin fazla olduğuna dikkat çeken Şuekinci, “Biz bunu sosyal sorumluluk projesi olarak da değerlendiriyoruz. Sigortalı hastalarımıza tek kuruş ödemeden bu pahalı operasyonları gerçekleştireceğiz. Hastanemizde dünya çapında ekiplerimiz bulunuyor. Hastalarımıza bu doktorlarla hizmet vereceğiz.” dedi.

Böbrek Hasta Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Vahap Acar da uygulamayı olumlu karşıladıklarını belirtti. A sınıfı hastaneler dışında kalan diğer hastanelerin de bu nakil işlemlerini yaptıklarına dikkat çeken Acar, “Devlet bir böbrek nakli için 23 bin TL ödüyor. Bu iyi bir rakam.” diye konuştu. Diyalize giren bir hastanın devlete yaklaşık olarak yıllık 60 bin TL masrafı olduğunu aktaran Acar, bu uygulama ile masrafların da azalacağını belirtti. SGK’nın A sınıfı özel hastanelerle imzaladığı anlaşma şu alanları kapsamaktadır: Kardiyovasküler cerrahi, kardiyoloji, radyasyon onkolojisi, tıbbi onkoloji, doku ve organ nakli ile beyin ameliyatında kullanılan ”gama ve cyber knife” gibi pahalı olan operasyonlar.

Geçmiş yıllarda, böbrek nakli için 20-30 bin TL ödemek zorunda olan vatandaşlarımıza bu durum çok olumlu olarak yansımıştır.

Böbrek Vermek İçin Gerekenler

Böbrek yetmezliği hastası için nakil olmak, daha fazla yaşamak anlamına gelir. Ancak nakil olabilmek için sevdiği insanlardan büyük bir fedakârlık isterler. Özellikle böbrek bağışlayan insanlarda böbrek yetmezliği ve ciddi problemler gelişeceği gibi, yanlış bir kanı toplumda yaygın iken böyle bir istek çok zordur. Bu yüzden tüm böbrek yetmezliği hastalarının en büyük hayali bir gün nakil olmak olsa da, bu isteklerini bastırmak ve yakınlarından böbrek isteyip zor durumda bırakmak istemezler. Bu durum hastanın çok zor ve kısalmış bir hayat sürmeyi kabul etmesine sebep olmaktadır.

Günümüzde dünyadaki gelişen organ nakli merkezlerinde, yakınına böbrek vermek için başvuran kişilerden böbrek nakli endoskopik ameliyat tekniği ile yani teleskopik bir kamera kullanılarak yapılır.

Ülkemizde 50 binden fazla böbrek yetmezliği hastası vardır. Bu hastaların yarısı kadavra bekleme listesinde beklerler. Kadavra böbrek beklemek çok uzun zaman alabilir. Belki de hiç çıkmaz. Halbuki böbrek yetmezliği olan hastanın, uygun böbrek vermek için bir yakını varsa hemen nakil olabilir ve sağlıklı bir hayat yaşayabilir.

Diyaliz tedavisinde geçirilen süre arttıkça hastanın sağlık durumu bozulur ve nakil edilen böbreğin çalışır kalma süresi olumsuz yönde etkilenir. Canlı böbrek nakli sayesinde hasta hemen nakil olabilir.

Böbrek naklinde önemli olan bir böbreğin yerleşmesi değil, nakil yapılan böbreğin uzun yıllar boyunca çalışmasını sağlamaktır. Canlıdan böbrek nakli sonrasında, böbreğin kadavradan nakilde olduğundan çok daha fazla çalışmasını sağlamak mümkün olmaktadır.

Böbrek vermek için ameliyat olacak kişinin, böbrek yetmezliği riski olmasa da her ameliyatta olduğu gibi, nakil ameliyatında da riskler mevcuttur. Bütün dünyadaki verilere göre % 2 oranında yara enfeksiyonu, % 1 kesi yerinden fıtık gelişmesi, % 5 laparoskopik vakalarda bağırsak tıkanıklığı riski vardır.

Böbrek vermek için dört derece akrabalık gerekir. Yakınına böbrek bağışlayacak kişinin yasal olarak dört derece akrabalık içinde olması gerekir.

Böbrek yetmezliği gelişen hastada en uygun tedavi şekli, diyalize başlamadan canlı vericiden nakil yapmaktır. Nakil sonrası vücutta sürekli kandaki toksin maddeleri süzen bir böbrek bulunmasının, haftada üç defa hemodiyaliz tedavisi olmak ile kıyaslanırsa sağlığın korunması açısından önemi rahatlıkla anlaşılır.