Kanser İlaçları

Kanser İlaçları

Kanser ilaçları hastalığın türüne göre değişiklik gösterebilmektedir. Ancak genel olarak kemoterapi ve radyoterapide kullanılan kanser ilaçları isimleri benzer olabilmektedir. Bu konuda özellikle yan etkileri çok merak edilmektedir. Elbette tüm ilaçlarda olduğu gibi kanser ilaçlarında da pek çok yan etki bulunmaktadır. Şimdi bunlardan söz edeceğiz.

Kanser İlaçlarının Yan Etkileri Nelerdir?

Kanser ilaçlarının pek çok yan etkisi bulunmaktadır. Bunların önceden bilinmesi, önlem alma açısından oldukça önemlidir. Kemoterapiden sonraki ilk birkaç gün bu yan etkiler oldukça belirgin bir şekilde kendini gösterirken daha sonra hasta günlük yaşantısına devam edebilmektedir. Kanser ilaçlarının yan etkilerine bakacak olursak öncelikle halsizlik ile karşılaşıyoruz. Halsizlik, kanser hastalarının en çok şikayet ettiği konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer hastanın halsizliği olması gerekenin çok üstündeyse mutlaka doktor ile iletişime geçilerek ek ilaç kullanımına ya da ek gıda takviyesine başlanmalıdır. Bunların haricinde günlük olarak hafif yürüyüş yapmak ya da evde basit egzersizler yapmak halsizliğe oldukça iyi gelmektedir.

Kanser ilaçlarının diğer bir yan etkisi de bulantı ve kusmadır. Günümüzde bu şikayetler en aza indirilse de yine de pek çok hastada görülmektedir. Eğer kemoterapi tedavisi süresince bulantı ve kusma yaşamak istemiyorsanız mutlaka bol sıvı almanız gerekmektedir. Buna ek olarak yemekleri yavaş tüketmek, mümkün olduğunca sık aralıklar ile az miktarda yemek yemek, şekersiz meyve suları ve taze meyve tüketmek ve kahve/sigara alışkanlıklarını en aza indirmek hatta tamamen bitirmek bulantı ve kusmaya oldukça iyi gelmektedir.

Kanser ilaçlarının en yaygın etkisi ise saç dökülmesidir. Ancak tedavi bittikten sonra saçlar yeniden çıktığı için endişe edilmemelidir. Pek çok kanser ilacının cilt ve tırnak sorunlarına yol açtığı da bilinmektedir. Bunlar oldukça basit yan etkilerdir ve geçicidir. Cilt sorunlarından korunmak için de mutlaka güneş kremi ve nemlendirici kremler kullanılmalıdır.

Kanser ilaçlarının pek çoğu ağız yaralarına neden olabilmektedir. Bunun için tedaviden önce diş problemleriniz varsa onları tedavi ettirmeniz gerekmektedir. Böylece tedavi sırasında herhangi bir problem de yaşamamış olursunuz. Tabii bu bahsettiğimiz yan etkiler her hastada görülmemektedir. Bu daha çok kullanılan ilaçların ve hastalığın türü ile evresine göre değişmektedir.

 

Kanser Hücresi

Kanser Hücresi

Sağlıklı bir insanın tüm vücudu hücrelerden oluşmaktadır ve bu hücrelerinin her birinin belirli görevleri vardır. Normalde hücreler belirli bir yere kadar büyürler ve zaman geldiğinde kendilerini öldürürler. Ancak kanser hücrelerinde durum biraz farklıdır. Kanser hücrelerinde herhangi bir sınır yoktur ve kendilerini kontrol edemezler. Bu nedenle de kontrolsüz çoğalırlar ve büyürler.

Kanser hücreleri iki çeşit olabilir. Biri kronik kanser hücresidir ve ilerlemesi çok yavaş olmaktadır. Akut kanser hücreleri ise çok hızlı ürerler ve kısa sürede vücudun diğer yerlerine de dağılırlar. Akut kanser çeşitlerinin bir an önce kontrol altına alınması gerekmektedir.

Kanser Hücresi Nasıl Tümöre Dönüşür?

Kanser hücrelerinin nasıl oluştuğundan bahsettik. Eğer kanser hücreleri üremeye devam ederse bir araya gelerek tümör oluştururlar. Yani tümörü bir çeşit kanser hücresi yığını olarak düşünebiliriz. Bu şekilde oluşan tümörün bir an önce alınması gerekmektedir. Çünkü eğer tümör alınmazsa gereğinden fazla büyür ve kanser hücreleri tümörden kopmaya başlar. Bu durumda da kan dolaşımına katılırlar ve diğer organlara da hızlı bir şekilde yayılırlar.

Kanser Hücresi Nasıl Oluşur?

Kanser hücrelerinin oluşmasının temel olarak 2 tane sebebi bulunmaktadır. İlki çevresel faktörlerdir. Bunlar genellikle sağlıksız beslenme, sigara ve alkol kullanımı, güneş ve radyasyona maruz kalma gibi faktörlerden oluşmaktadır. Sağlıksız beslenme durumu oldukça önemlidir zira sağlıksız beslenme, vücuttaki bağışıklık sistemine zarar vermektedir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması ise kanser hücrelerinin oluşmasına neden olmaktadır. Bu yüzden kanser riskini azaltmak için mutlaka sağlıklı beslenilmelidir. Bunun için ilk olarak şekerden kaçınmalısınız zira şekerin kanser hücreleri üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır. Şeker, vücutta asidik ortam oluşmasına neden olur bu da bağışıklık sistemini zayıflatan bir durumdır. Kanser hücresi oluşumu da buna bağlı olarak gelişir. Ayrıca gereğinden fazla tuz, kırmızı et, unlu mamüller ve işlenmiş et ürünleri tüketmek de kanser riskini ciddi anlamda arttırmaktadır.

Kanser hücreleri doğuştan gelen ve önlenemeyen durumlardan da kaynaklanmaktadır. Mesela genetik faktörler kanser üzerinde çok etkilidir. Bunun haricinde yaşın ilerlemesi ve vücuttaki organların yorulması da önlenemeyen kanser nedenleri arasında yer almaktadır. Düzenli olarak spor yapmak ve düzenli beslenmek yaşlanmayı geciktireceği için kanser riskini de bu şekilde erteleyebilirsiniz.

Kemik Kanseri

Kemik Kanseri

Yetişkin bir insanın iskelet sisteminde 206 tane kemik bulunmaktadır ve kemiklerin içerisinde yumuşak lifli bir yapı bulunmaktadır. Bu yapı kemik iliği olarak adlandırılır ve kırmızı doku olarak bilinir. Kemik kanseri ise kemik içerisindeki normal yani sağlıklı hücrelerin birdenbire büyümeye ve kontrolsüz olarak çoğalmaya başlaması ile gerçekleşir. Kanser hücrelerinin çoğalması da tümör oluşumuna neden olmaktadır. Hatta bu hücreler daha sonra tümörden koparak kan dolaşımına katılırsa, kanser diğer organlara da yayılmaktadır.

Kemik kanseri türleri temel olarak 3 tanedir. Bunlar Osteosarkom ve Ewing Sarkomu, Kondrosarkom ve Kordoma olarak bilinmektedir. Osteosarkom ve Ewing Sarkomu, en yaygın kemik kanseri türü olarak bilinir ve özellikle çocuklarda daha fazla görülmektedir. Kondrosarkom ise kıkırdak kanseridir ve çocuklarda çok fazla görülmemektedir. Son olarak kordoma ise alt omurilikte başlamaktadır.

Kemik Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kemik kanseri belirtilerine baktığımızda temel olarak 3 tane belirti olduğunu söyleyebiliriz. Bunların ilki ağrıdır. Hastalığın ilk başlarında tümörün bulunduğu kemiklerde ağrılar başlar. İlk baştaki ağrı oldukça hafiftir ve sürekli kendini göstermez. Ancak daha sonra dayanılmaz bir hale getir. Eğer tümör büyümeye devam ederse eklem şişliği ve sertliği oluşmaya başlar. Bu da kemik kanseri belirtilerinin ikincisidir. Hareket etmeyi sınırlandıran bu şişkinlik kısa süreli ağrılar da yaratabilmektedir. Eğer tümör çok büyükse ve kemiği kıracak kadar şiddetliyse topallama da gerçekleşebilir. Bu da bir diğer belirtidir. Hastalar genellikle şişlik oluştuktan sonra doktora danışmaktadır. Ancak ağrı evresinde mutlaka doktora gidilmelidir. Her ne kadar tüm kemik ağrılarının sonucu kemik kanseri olmasa da bu konuda önceden önlem almak oldukça önemli bir noktadır. Bu belirtiler haricinde kilo kaybı, yüksek ateş ve halsizlik gibi yan belirtiler de olabilmektedir.

Kemik Kanseri Teşhisi

Yukarıda saydığımız belirtilerden sonra doktora göründüğünüz zaman doktor size bazı kan testleri yapacaktır. Ardından kemik yapılarınızı görmek amacıyla X ışınları yardımıyla kemik taraması ve ardından bilgisayarlı tomografi, MR ve PET gibi testler yapılacaktır. Bu işlemlerin ardından kemik kanseri teşhisi konursa biyopsi yapılarak kanser tümörün mümkünse tamamı ya da bir parçası alınır ve patolojiye gönderilir.

 

Kemik İliği Kanseri

Kemik İliği Kanseri

Kemik iliği kanseri aslında kan kanseri yani lösemi olarak bilinmektedir. Kemik iliği olarak geçmesinin sebebi ise kemik iliğinde yer alan kök hücrelerin görevlerini yerine getirememesidir. Hastalığın temel sebebinin bu olduğunu söyleyebiliriz. Çocuklarda kemik iliği kanseri oldukça yaygın olarak görülse de yetişkinlerde de sıkça rastlandığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalara göre kemik iliği kanseri, kanser türleri arasında en yaygın görülen tür olarak belirlenmiştir.

Kemik İliği Kanseri Nasıl Tespit Edilir?

Kemik iliği kanserinin pek çok belirtisi olsa da bu belirtiler başka hastalıklara ait olabileceği için mutlaka kan teslerinin yapılması gerekmektedir. Kan testi yapmadan yaygın belirtilere bakarak hastalığın kesin teşhisini koymak oldukça yanlıştır.

Kemik iliği kanseri belirtilerine bakacak olursak ilk olarak vücudun bağışıklık sistemi zarar göreceği için halsizlik ve uyku halinin olacağını söyleyebiliriz. Bunların haricinde kan kanseri olarak geçen kemik iliği kanseri vücutta morarmalara ve küçük kızarıklıklara da neden olmaktadır. Ayrıca nefes darlığı, ani zayıflama ve iştahsızlık da kemik iliği kanserinin belirtileri arasında yer almaktadır. Bu belirtilerin birkaçını yaşıyorsanız mutlaka doktora görünmeli ve gerekli kan testlerinin yapılmasını sağlamalısınız.

Kemik İliği Kanseri Tedavi Edilebilir Mi?

En çok merak edilen konulardan bir tanesi kemik iliği kanseri tedavisidir. Eğer erken teşhis yapılırsa hastalık ilaçlar ve kemoterapi yardımı ile kısa süre içerisinde tedavi edilebilmektedir. Ancak hastalık ilerlediyse ve kemoterapi gibi tedaviler yanıt vermiyorsa kemik iliği nakli yapılması gerekmektedir.

Kemik iliği nakli yapılmadan önce hastanın gerekli kan testleri yapılır. Böylece uyumlu bir doku bulmak daha kolay olacaktır. Eğer hastanın kardeşi varsa ve donör olmayı kabul ederse dokular birbiri ile uyumlu olacağı için donör aramak zorunda kalınmaz. Ancak hastanın kardeşi yoksa dokusu uyumlu olan donörler aranır. Bunun için de doku bankası kullanılmaktadır. Kemik iliği naklinin vericiye bir zararı bulunmamaktadır. Fakat nadir de olsa uyumsuzluk olması durumunda alıcı için risk oluşturabilmektedir. Böyle bir sorun ile karşılaşmamak için de mutlaka uyumluluk için gerekli olan testler yapılmalı ve vericiden alınan kök hücre miktarına dikkat edilmelidir. Son olarak eğer donör bulunamıyorsa, hastanın yeni doğan kardeşinden göbek bağı alınarak içerisindeki kan hücreleri de tedavi amaçlı kullanılabilmektedir.

Kan Kanseri Neden Olur?

Kan Kanseri

Kan kanseri yani diğer ismi ile lösemi, kemik iliğinde yer alan kök hücrelerinden bir tanesinin gelişme esnasında duraklaması ve birden aşırı derecede artmaya başlamasıdır. Kan kanseri ilk olarak kemik iliğinde başlasa da daha sonra pek çok organa yayılır. Bunun nedeni ise kanın tüm organları dolaşmasıdır. Löseminin erken teşhis edilmesi, hem tedaviyi hızlandırır hem de kanserli hücrelerin diğer organlara yayılmasını engeller. Bu açıdan bakarsak erken teşhisin hayat kurtaracağını söyleyebiliriz çünkü diğer organlara yayıldıktan sonra tedavi edilmesi oldukça zor olmaktadır.

Genellikle kan kanseri kimlerde görülür sorusu merak edilmektedir. Aslında bakarsak löseminin herhangi bir yaş aralığı bulunmamaktadır. Küçük yaş gruplarında da yaşlılarda da kan kanseri olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak çocukların bu hastalıktan daha fazla etkilendiği ve özellikle 2-5 yaş arası çocuklar için en zor hastalık olduğunu söyleyebiliriz. Tabii az önce de belirttiğimiz gibi erken fark edilirse kesinlikle tedavisi olan bir hastalıktır.

Kan Kanseri Türleri Nelerdir?

Kan kanserini temel olarak akut ve kronik olarak ayırabiliriz. Akut kan kanseri daha çabuk belli olan ve hızlı gerçekleşen bir tür iken, kronik kan kanseri ise yavaş ilerleyerek yıllar içerisinde gelişen bir tür olarak bilinmektedir. Bunların haricinde de lenfoblastik ve miyelogenöz olmak üzere 2 tane daha kan kanseri çeşidi yer almaktadır. Bunlar en sık görülen lösemi türleridir haricen az rastlanan lösemi türleri de bulunmaktadır. Örnek olarak tüylü hücre lösemisini verebiliriz. Ancak belirttiğimiz gibi en çok rastlanan türler ilk söylediğimiz 4 tür olarak bilinmektedir.

Kan Kanseri Neden Olur?

Löseminin yani kan kanserinin nedenlerine baktığımızda neredeyse tüm kanser türleri ile benzer nedenlere sahip olduğunu görüyoruz. Çocuklarda oluşan kan kanseri genellikle genetik hasarlarla alakalı olmaktadır. Yetişkinlerde ise nedenler genellikle çevreseldir.

Radyasyon, genetik problemler, down sendromu, kemoterapi tedavisi, bazı kimyasallar, sigara, kan haslıkları, D vitamini eksikliği gibi durumlar kan kanserine neden olan durumların en yaygın olanlarıdır. Özellikle yoğun sigara kullanımı ve düzensiz hayat alışkanlıkları gibi nedenler kan kanserini yetişkinler için tetiklemektedir. Ayrıca daha önceden bir kansere yakalanıp iyileştiyseniz de kullandığınız ilaçlar tekrardan kanser hastalığına yakalanmanızı tetiklemiş olabilir.

Kan Kanseri Tedavisi

Kan Kanseri Tedavisi

Kan kanseri her ne kadar çok yaygın ve kötü bir kanser türü olsa da günümüzde tedavisi mümkündür. Bu nedenle kesinlikle endişe edilmemesi ve mutlaka erken teşhis edilmesi gerekmektedir. Kan kanseri tedavisi farklı aşamalardan oluşur. Yetişkinler ve çocuklar için kan kanseri tedavisi birbirine benzese de çocuklarda daha fazla etkili olmaktadır. Özellikle çocuklarda en sık görülen kanser türünün lösemi olduğu düşünülürse bu durumun oldukça olumlu olduğunu söyleyebiliriz.

Kan Kanseri Tedavisi Nasıl Olur?

Kan kanseri tedavisine başlamadan önce teşhisin kesin olarak konması gerekmektedir. Bunun için bazı kan testleri yapılır ve yapılan kan testleri ile akyuvarların sayısı belirlenerek anormal bir artış olup olmadığı incelenir. Eğer akyuvarlarda ciddi bir artış varsa kan kanseri teşhisi koyulur ve buna göre bir tedavi yöntemi izlenir.

Kan kanseri tedavisinde kanser türünün de büyük bir önemi bulunmaktadır. Çünkü her lösemi türüne aynı tedavi uygulanmamaktadır. Mesela bazı lösemiler kroniktir ve çok yavaş ilerlemektedir. Buna bağlı olarak ilaçlar ve uygulanan tedavi yöntemleri de farklıdır. Ancak bazı lösemiler akut lösemi olarak geçmektedir ve çok hızlı bir şekilde vücuda yayılır. Bu durumda tedaviye çok hızlı bir şekilde başlanması gerekmektedir.

Lösemi tedavilerindeki ilk amaç akyuvar sayısını azaltmaktır ve bunun için de radyoterapi yöntemi kullanılmaktadır. Radyoterapi ile kan kanseri tedavisi yapılırken X ışınları kullanılır. Bu yöntem ile kullanılan X ışınları, hücreleri öldürerek çoğalmalarını engellemektedir. Radyoterapi tedavisinde X ışınlarının miktarı çok iyi ayarlanmalıdır. Ayrıca bir yandan da lösemi türüne göre ilaç tedavisi de uygulanır. Böylece hastanın radyoterapiden etkilenme miktarı da azaltılmış olur.

Kemoterapi ise saç dökülmelerinin başladığı evre olarak bilinmektedir. Eğer kemoterapi uygulandığı halde tedaviden sonuç alınamıyorsa son olarak kemik iliği nakli yapılır. Kemik iliği nakli sonrasında hastanın tamamen iyileşmesi beklenmektedir. Bu yöntem genellikle hastalığın son evresinde olan hastalara uygulanmaktadır. Doku uyuşmazlığı olmaması durumunda yeni kemik iliği sayesinde yeni akyuvar hücreleri üretilir ve hasta iyileşir. Uyum süreci 3-4 hafta arasında sürmektedir. Bu 3-4 hafta çok önemlidir ve hastanın çok dikkat etmesi gerekmektedir. Genellikle nakilden sonraki 3-4 haftalık süreçte hasta gözlem altında tutulur.

Kan Kanseri Nedir?

Kan Kanseri Nedir?

Kan kanseri diğer ismi ile lösemi, kemik içerisinde bulunan kan hücrelerinin görevini yapmaması nedeniyle ortaya çıkan bir kanser türüdür. En yaygın kanser türlerinden biri olarak bilinen kan kanseri, her yaştan insanda ortaya çıkabilecek olan zor bir kanser türü olarak bilinmektedir. Ancak her kanser türünde olduğu gibi kan kanserinde de erken teşhis ile hastayı iyileştirmek mümkün olabilmektedir. Bunun için kan kanseri belirtilerine dikkat edip mutlaka belirtilere göre doktora görünmeli ve gereken kan testlerini yaptırmalısınız.

Sağlıklı bir insan vücudunda bulunan kemik iliği, akyuvar ve alyuvar üretimini üstlenmiştir. Akyuvarlar vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan hücreleri üretir. Alyuvarlar ise vücut geneline oksijen taşıyan kan hücreleri ile kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan trombosit hücrelerini üretmektedir. Lösemi yani kan kanserinde birden beyaz kan hücrelerinin sayısı artmaya başlar. Bu artış birdenbire gerçekleşir ve beyaz kan hücrelerinin yani akyuvarların sayısında anormal bir büyüme görülür. Durum böyle olunca normal akyuvarların belli bir seviyede üretilmesi gerçekleşemez ve üremeleri durdurulamaz. Bu da lösemi hastalığına neden olur.

Zaman geçtikçe yeni üreyen lösemi hücrelerinin miktarı, kemik iliğinde yer alması gereken normal kan hücrelerinin sayısını ciddi anlamda geçer ve kan kanseri belirtilerinin en yaygını olan kanamalar başlar. Buna ek olarak hasta sık sık enfeksiyon kapar. Eğer erken müdahale edilmezse üretilen lösemi hücreleri kan yolu ile tüm organlara yayılabilir. Bu da oldukça zorlu bir sürece giriş yapıldığının resmidir.

Kan Kanseri Türleri Nelerdir?

Kan kanseri türlerine baktığımız zaman bu durumun hastalığın hızına bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Eğer kan kanseri hızlı ilerlediyse ve belirtileri de çok hızlı görülmeye başlandıysa akut lösemi olarak adlandırılmaktadır. Yavaş ilerleyen ve belirtilerini yıllar içerisinde gösteren kan kanseri ise kronik lösemi olarak bilinmektedir.

Bahsettiğimiz iki kan kanseri türüne ek olarak farklı lösemi tipleri de bulunmaktadır. Bunlardan birincisi lenfoblastik lösemidir. Bu türde lenfosit ismindeki beyaz kan hücrelerinde anormal bir büyüme görülür. Miyelogenöz lösemide ise myelosit adı verilen beyaz kan hücrelerinde anormal bir büyüme olmaktadır. Hastaneye gittiğinizde kan kanseri için yapılacak olan kan testlerinde, hastalığın hangi türde olduğu da öğrenilebilmektedir.

Kan Kanseri Belirtileri

Kan Kanseri Belirtileri

Kan kanseri ilk olarak kemik iliğini daha sonra da tüm organları etkileyen bir kanser türü olarak bilinmektedir. Erken teşhis yapılırsa çok kısa bir sürede tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erken teşhis için de mutlaka az sonra bahsedeceğimiz belirtilere dikkat edilmeli ve bu belirtilerden birkaç tanesi görüldüğü anda hemen doktora gidilmelidir. Şimdi yetişkinlerde ve çocuklarda kan kanseri belirtilerini inceleyelim.

Yetişkinlerde Kan Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yetişkinlerde görülen kan kanserindeki belirtiler genel olarak kansızlığa bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Kansızlıkla beraber ortaya çıkan solukluk, çabuk yorulma, halsizlik ve nefes darlığı gibi sorunlar kan kanseri belirtilerinin en yaygın olanlarıdır. Tabii bu belirtiler tek başına kan kanseri teşhisi için yeterli olmamaktadır. Çünkü kan kanseri bağışıklık sistemini de zayıflatan bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla da ortaya pek çok belirti çıkabilmektedir.

İlk olarak vücutta oluşabilecek kırmızı döküntülerden ve morluklardan bahsedebiliriz. Bunlar genellikle toplu iğne büyüklüğündedir ve üzerine dokunduğunuz zaman solmayan kızarıklıklardır. Bunlara ek olarak özellikle akut lösemi belirtileri olarak inceleyebileceğimiz belirtiler de vardır. Onlar da iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi, kemik ağrıları, yüksek ateş, diş eti ve burun kanamalarıdır. Özellikle diş eti ve burun kanamaları insanların endişelenmesine neden olur zira oldukça yoğun görülmektedir.

Çocuklarda Kan Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda en çok görülen kanser çeşitlerinden biri kan kanseri yani lösemidir. Özellikle de 2-5 ve 5-10 yaş arasında kan kanserine çok sık rastlanmaktadır. Genel olarak hızlı kilo kaybı, renkteki solukluk, iştahsızlık, ciltte morarma ya da kızarıklıklar, karında ciddi bir şişlik ve bir türlü düşmeyen ateş, löseminin belirtileri arasında yer almaktadır. Bu belirtilerden birkaç tanesini gözlemliyorsanız mutlaka çocuğunuzu bir doktora götürmeli ve gerekli kan testlerinin yapılmasını sağlamalısınız.

Bebeklerde 6-8 ay anneden alınan bağışıklık sistemi çalışmaya devam eder. Sekizinci aydan itibaren 2 yaşına kadar bebekler kendi bağışıklık sistemini kurarlar. Bu dönem oldukça riskli bir dönemdir çünkü yılda neredeyse 5-6 kere enfeksiyon geçirme riski bulunur. Bu enfeksiyonlar ise kan kanserini tetikleyen enfeksiyonlardır ve çok dikkatli olunması gerekmektedir. Ayrıca bebeklerde görülen D vitamini eksikliği de kan kanserine neden olabilmektedir. Bu yüzden sık sık takviye D vitamini uygulanması gerekmektedir.

 

Kanser Nedenleri Nelerdir?

Kanser Nedir

Bildiğiniz gibi vücudumuzdaki organlar hücrelerden oluşmaktadır ve sağlıklı vücut hücrelerinin tamamı bölünerek çoğalmaktadır. Ölen hücreler de bu şekilde yenilenir ya da hasar gören dokular hücrelerin bölünmesi sayesinde iyileşir. Sağlıklı hücrelerin bölünmeleri için belirli olan bir sayı vardır. Bu sayıdan daha fazla yani kontrolsüz bölünme ise kanser hücrelerinin yaptığı bir durumdur. Kanser hücreleri, sağlıklı hücreler gibi bilinçli bölünmezler ve bir anda sayıları gereğinden fazla olmaya başlar. Kanser hücrelerinin birikmesi, zararlı yani kötü huylu tümörlerin oluşmasına neden olur.

Kanser hücrelerinin tümörden ayrılıp kan dolaşımına katılması da kanserin diğer organlara da yayılmasına neden olur. Bu duruma tıpta metastaz adı verilmektedir. Genel olarak kanser nedir sorusunun yanıtı bu şekildedir. Kanserin pek çok farklı türü bulunmaktadır. Bölgelere ve organlara göre kanser isimleri değişse de olayın temelini bu şekilde özetleyebiliriz. Ayrıca yavaş ilerleyen kanser türleri kronik, hızlı ilerleyen ve yayılan kanser türleri ise akut olarak adlandırılmaktadır. Kanserin türüne göre de belirlenen tedavi yöntemleri uygulanır.

Kanser Nedenleri Nelerdir?

Kanser teşhisi konsa bile kesin olarak nedeni belirlenememektedir. Ancak yapılan araştırmalara göre birkaç temel neden ortaya çıkmıştır ve kanser nedenleri bunlara bağlanmaktadır. Kanser nedenlerini genel olarak çevresel ve genetik faktörler olarak ikiye ayılabiliriz.

Çevresel nedenler sigara ve alkol kullanımı, güneşte çok uzun süre kalma, radyasyona uzun süre maruz kalma, bazı kimyasal maddeler ve virüsler, hava kirliliği ve sağlıksız beslenme olarak bilinmektedir. Genetik faktörler ise down sendromu ya da ailede bu durumun kalıtsal olması durumları örnek gösterilebilmektedir.

Kanser Belirtileri Nelerdir?

Her kanser türünün kendine göre bariz olan belirtileri olsa da bazı belirtiler tüm kanser çeşitlerinde geçerli olmaktadır. Bunun nedeni ise tüm kanser tiplerinde hücrelerin görevlerini yerine getirememesinden kaynaklı olarak kolay enfeksiyon kapma riskidir. Bu durum da sık sık hastalanma ve düşmeyen yüksek ateş gibi sorunları beraberinde getirir. Bunlara ek olarak halsizlik, iyileşmeyen yaralar, vücudun belli yerlerinde çıkan ağrısız şişlikler, kanama ve morarmalar, hazımsızlık, yorgunluk, uyku hali ve benlerde meydana gelen renk değişiklikleri kanser habercisi olabilmektedir.

 

 

Kanserden Korunma Yolları

Kanserden Korunma Yolları

Kanser hem ülkemizde hem de dünya çapında en fazla görülen hastalıklardan bir tanesidir yani oldukça yaygındır. Eğer erken teşhis edilmezse sonuçları ölümcül olabilmektedir. Bu nedenle kanserden korunma yollarını bilmek ve bunları mümkün olduğunca uygulamaya çalışmak oldukça önemlidir. Yazımızda kanserden korunmak için neler yapılabileceğinden söz edeceğiz.

Kanserden Korunma Yolları Nelerdir?

Kanserden korunma yollarının en başında sigara ve alkol alışkanlıkları gelmektedir. Sigara içerisinde 100’e yakın zehir bulunmaktadır ve bundan dolayı pek çok organa zarar vermekte ve kansere neden olmaktadır. Akciğer başta olmak üzere ağız, gırtlak, karaciğer, yemek borusu ve mide kanserlerinin en büyük nedeni sigara olarak bilinmektedir. Aynı şekilde alkol kullanımı da kanseri tetiklemektedir. Alkol de ağız, karaciğer, kalın bağırsak ve boğaz gibi pek çok kanser türüne neden olmaktadır. Eğer alkol bağımlısı olduğunuzu düşünüyorsanız mutlaka en yakın hastaneye giderek bu konuda yardım almalı ve tedavi olmalısınız. Sigara için de pek çok hastanede sigara bırakma bölümleri yer almaktadır. Bu şekilde hem sigarayı hem de alkolü bırakabilirsiniz.

Uzun süre radyasyona maruz kalmak da kanser yapan şeyler arasında yer almaktadır. Radyasyonda ve güneş ışığından mümkün olduğu kadar uzak durmalısınız. Güneşe çıkarken mutlaka güneş kremleri kullanmalı ve güneşin zararlı ışınlarından bu şekilde korunmalısınız. Aynı şekilde uzun süre solaryuma girmek de kanser riskini ciddi anlamda arttırmaktadır.

Kanserin enfeksiyonlarla da olabileceğini düşünerek mutlaka enfeksiyonlardan korunmalısınız. Bunun için özellikle AIDS hastalığından uzak durmak amacıyla güvenli bir cinsel yaşama sahip olmanız oldukça önemlidir.

Kanserin en büyük düşmanlarından biri ise sağlıklı beslenmek ve düzenli olarak spor yapmaktır. Sağlıklı beslenmek yalnızca diyet yapmak ve aç kalmak değildir. Burada bahsettiğimiz şey vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besinleri düzenli olarak almaktır. Düzenli spor da organlarımızın düzgün çalışmasını sağladığı için kanserle savaşmaktadır. En etkili kanserden korunma yollarından ikisi olan beslenme ve sporu kesinlikle unutmamalı hatta bunları bir rutin haline getirmelisiniz.

Son olarak kanserin tedavisi olduğunu unutmamalı ve mutlaka genel olarak belirtileri bilmelisiniz. Kanserin belirtilerini bilerek bu belirtiler başladığında doktora gitmeniz erken teşhis konmasını sağlar. Böylece hastalık ilerlemeden hemen harekete geçirilir ve tedaviye en kısa zamanda başlanır.