Lösemi ALL

Lösemi ALL

Kanser hücreleri, kemik iliğinde çoğalır ve büyümeye başlar. Eğer hemen tedaviye başlanmazsa kana karışırlar ve beyin ya da omur ilik gibi başka bölümlere de yayılırlar. Bunun nedeni ise akut löseminin oldukça hızlı yayılıyor olmasıdır.

ALL hastalığı, çocuklarda görülen lösemilerin %80’ini oluşturmaktadır. Yetişkinlerde ise bu oran %20’dir yani çocuklarda daha fazla görüldüğünü söyleyebiliriz. Bu durumun nedeni ise ALL hastalığının daha genç hücrelerde oluşmasıdır. Ancak yine de yetişkinlerde de görülebilmektedir.

Lösemi ALL Nedenleri

Hastalığın aslında kesin bir nedeni olduğunu söyleyemeyiz. Lösemi ALL nedenlerine bakarsak bu nedenlerin diğer kanser türlerine de neden olan durumlar olduğu açıkça görülmektedir. Radyasyon, benzen gibi kimyasallar, daha önceden kemoterapi tedasivi görme, ilaçlar ve genetik faktörler risk faktörlerini oluşturmaktadır. Ayrıca bulaşıcı bir hastalık değildir.

Lösemi ALL Belirtileri ve Tanı

Akut lenfoblastik lösemide görülen şikayetler yine diğer kanser türleri ile benzerlik göstermektedir. En yaygın olarak halsizlik, vücudun bazı yerlerinde çıkan morluklar, yorgunluk, nefes darlığı, kırmızı döküntüler ve bazı bölgelerde meydana gelen kanamalar görülmektedir. Kanamalar burun ve diş etlerinde çok yaygın görülür. Bu belirtilerin tamamı hastalığın başında çok seyrek görülen belirtilerdir ve şiddetleri de çok kuvvetli değildir. Ancak daha sonra belirtiler de hastalıkla beraber ilerler ve dayanılamaz hale gelir.

Akut lenfoblastik lösemi ile vücutta oluşan kanser hücreleri, bağışıklık sistemi hücrelerini yok etmeye başladığı için vücut savunmasız hale gelir. Böylece enfeksiyon kapma riski de ciddi oranda artmış olur. Bu durumu göz önünde bulunduracak olursak hastanın sık sık enfeksiyon kapması da lösemi ALL belirtileri arasında yer almaktadır.

Tanı için acele edilmesi gerektiğinden söz etmiştik. Bunun için tam kan sayımı yapılarak lökosit sayısında bir anormallik olup olmadığı kontrol edilir. Ancak bazen lökosit sayıları normal görünse de kanser hücreleri olabilmektedir. Bu nedenle mutlaka genetik test ve biyopsi gibi testlerin de yapılması ve teşhisin bunlara göre konması gerekmektedir.