Lenf Kanseri ve Belirtileri

Lenf Kanseri ve Belirtileri

Lenf kanseri diğer ismi ile lenfoma, ülkemizde sık görülen kanser türlerinden bir tanesidir. Ancak diğer tüm kanser türleri gibi erken teşhis ile kısa sürede tedavi edilebilmektedir. Erken teşhis için mutlaka lenf kanseri belirtilerini bilmeniz ve dikkatli olmanız gerekmektedir. Bu nedenle yazımızda sizlere en yaygın lenf kanseri belirtilerinden söz edeceğiz. Bu belirtilerin birkaçını yaşıyorsanız mutlaka doktora görünmelisiniz.

En Yaygın Lenf Kanseri Belirtileri

Lenf kanseri vücudumuzda bulunan lenf bezlerindeki hücrelerin birden hızlı bir şekilde bölünerek çoğalmaya başlaması ile gerçekleşen bir hastalıktır. Eğer hastalık en başında fark edilmezse, kanser hücreleri tüm vücuda yayılmaya başlar ve tedavisi çok zor bir hale gelir. Bu nedenle az sonra söz edeceğimiz belirtileri yaşıyorsanız doktora gitmelisiniz.

İlk olarak lenf bezlerindeki hücreler çoğaldığı için lenf bezlerinde büyüme başlar. Bu büyüme de şişliklere neden olur. Buradaki sorun ise şişliklerin ağrısız olmasıdır. İnsanlar herhangi bir ağrı yaşamadıkları için ilk başta bu şişlikleri fark etmez ya da çok fazla önemsemez. Lenf kanseri belirtilerini biliyor olmanız bu nedenle çok önemlidir.

Eğer bahsettiğimiz şişlikleri fark etmezseniz gün geçtikçe daha fazla büyürler ve bu da damarlara baskı yapmalarına neden olur. Şişlikler damarlara baskı yapmaya başlayınca ağrı ve acılarınız da başlar. Bu da hastalığın ilerlediğini gösteren en büyük nedenlerden bir tanesidir ve artık doktora gitmeniz gerekmektedir.

Lenf kanserinin en önemli belirtisi az önce bahsettiğimiz şişliklerdir. Ancak bu şişliklere de bazı belirtiler eşlik edebilmektedir. Öncelikle yüksek ateş, halsizlik ve sürekli uyku hali başlar. Bu belirtiler de ilk başta dikkat çekici boyutta olmaz ancak daha sonra günlük işlerinizi bile etkilemeye başlar. Ardından bir anda kilo vermeye başlarsınız. Bu da oldukça önemli bir belirtidir. Elbette bu belirtilerin tamamını yaşamak zorunda da değilsiniz. Hatta herhangi bir belirti olmadan yalnızca lenf bezlerinizin şişmesi de lenf kanseri olduğu anlamına gelebilmektedir. Öyle ki bazı durumlarda lenf bezleri bile bahsettiğimiz seviyede şişmeyebilir. Kanser böyle bir hastalıktır, hastaların bazen en son evrede fark etmelerinin sebebi de budur. Özellikle kronik kanser türlerinde hastalık o kadar yavaş ilerler ki son evreye kadar herhangi bir belirti göstermez.

Kemik Kanseri ve Oluşum Süreci

Kemik Kanseri

Yetişkin bir insanın iskelet sisteminde 206 tane kemik bulunmaktadır ve kemiklerin içerisinde yumuşak lifli bir yapı bulunmaktadır. Bu yapı kemik iliği olarak adlandırılır ve kırmızı doku olarak bilinir. Kemik kanseri ise kemik içerisindeki normal yani sağlıklı hücrelerin birdenbire büyümeye ve kontrolsüz olarak çoğalmaya başlaması ile gerçekleşir. Kanser hücrelerinin çoğalması da tümör oluşumuna neden olmaktadır. Hatta bu hücreler daha sonra tümörden koparak kan dolaşımına katılırsa, kanser diğer organlara da yayılmaktadır.

Kemik kanseri türleri temel olarak 3 tanedir. Bunlar Osteosarkom ve Ewing Sarkomu, Kondrosarkom ve Kordoma olarak bilinmektedir. Osteosarkom ve Ewing Sarkomu, en yaygın kemik kanseri türü olarak bilinir ve özellikle çocuklarda daha fazla görülmektedir. Kondrosarkom ise kıkırdak kanseridir ve çocuklarda çok fazla görülmemektedir. Son olarak kordoma ise alt omurilikte başlamaktadır.

Kemik Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kemik kanseri belirtilerine baktığımızda temel olarak 3 tane belirti olduğunu söyleyebiliriz. Bunların ilki ağrıdır. Hastalığın ilk başlarında tümörün bulunduğu kemiklerde ağrılar başlar. İlk baştaki ağrı oldukça hafiftir ve sürekli kendini göstermez. Ancak daha sonra dayanılmaz bir hale getir. Eğer tümör büyümeye devam ederse eklem şişliği ve sertliği oluşmaya başlar. Bu da kemik kanseri belirtilerinin ikincisidir. Hareket etmeyi sınırlandıran bu şişkinlik kısa süreli ağrılar da yaratabilmektedir. Eğer tümör çok büyükse ve kemiği kıracak kadar şiddetliyse topallama da gerçekleşebilir. Bu da bir diğer belirtidir. Hastalar genellikle şişlik oluştuktan sonra doktora danışmaktadır. Ancak ağrı evresinde mutlaka doktora gidilmelidir. Her ne kadar tüm kemik ağrılarının sonucu kemik kanseri olmasa da bu konuda önceden önlem almak oldukça önemli bir noktadır. Bu belirtiler haricinde kilo kaybı, yüksek ateş ve halsizlik gibi yan belirtiler de olabilmektedir.

Kemik Kanseri Teşhisi

Yukarıda saydığımız belirtilerden sonra doktora göründüğünüz zaman doktor size bazı kan testleri yapacaktır. Ardından kemik yapılarınızı görmek amacıyla X ışınları yardımıyla kemik taraması ve ardından bilgisayarlı tomografi, MR ve PET gibi testler yapılacaktır. Bu işlemlerin ardından kemik kanseri teşhisi konursa biyopsi yapılarak kanser tümörün mümkünse tamamı ya da bir parçası alınır ve patolojiye gönderilir.