Kemik Kanseri

Kemik Kanseri

Yetişkin bir insanın iskelet sisteminde 206 tane kemik bulunmaktadır ve kemiklerin içerisinde yumuşak lifli bir yapı bulunmaktadır. Bu yapı kemik iliği olarak adlandırılır ve kırmızı doku olarak bilinir. Kemik kanseri ise kemik içerisindeki normal yani sağlıklı hücrelerin birdenbire büyümeye ve kontrolsüz olarak çoğalmaya başlaması ile gerçekleşir. Kanser hücrelerinin çoğalması da tümör oluşumuna neden olmaktadır. Hatta bu hücreler daha sonra tümörden koparak kan dolaşımına katılırsa, kanser diğer organlara da yayılmaktadır.

Kemik kanseri türleri temel olarak 3 tanedir. Bunlar Osteosarkom ve Ewing Sarkomu, Kondrosarkom ve Kordoma olarak bilinmektedir. Osteosarkom ve Ewing Sarkomu, en yaygın kemik kanseri türü olarak bilinir ve özellikle çocuklarda daha fazla görülmektedir. Kondrosarkom ise kıkırdak kanseridir ve çocuklarda çok fazla görülmemektedir. Son olarak kordoma ise alt omurilikte başlamaktadır.

Kemik Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kemik kanseri belirtilerine baktığımızda temel olarak 3 tane belirti olduğunu söyleyebiliriz. Bunların ilki ağrıdır. Hastalığın ilk başlarında tümörün bulunduğu kemiklerde ağrılar başlar. İlk baştaki ağrı oldukça hafiftir ve sürekli kendini göstermez. Ancak daha sonra dayanılmaz bir hale getir. Eğer tümör büyümeye devam ederse eklem şişliği ve sertliği oluşmaya başlar. Bu da kemik kanseri belirtilerinin ikincisidir. Hareket etmeyi sınırlandıran bu şişkinlik kısa süreli ağrılar da yaratabilmektedir. Eğer tümör çok büyükse ve kemiği kıracak kadar şiddetliyse topallama da gerçekleşebilir. Bu da bir diğer belirtidir. Hastalar genellikle şişlik oluştuktan sonra doktora danışmaktadır. Ancak ağrı evresinde mutlaka doktora gidilmelidir. Her ne kadar tüm kemik ağrılarının sonucu kemik kanseri olmasa da bu konuda önceden önlem almak oldukça önemli bir noktadır. Bu belirtiler haricinde kilo kaybı, yüksek ateş ve halsizlik gibi yan belirtiler de olabilmektedir.

Kemik Kanseri Teşhisi

Yukarıda saydığımız belirtilerden sonra doktora göründüğünüz zaman doktor size bazı kan testleri yapacaktır. Ardından kemik yapılarınızı görmek amacıyla X ışınları yardımıyla kemik taraması ve ardından bilgisayarlı tomografi, MR ve PET gibi testler yapılacaktır. Bu işlemlerin ardından kemik kanseri teşhisi konursa biyopsi yapılarak kanser tümörün mümkünse tamamı ya da bir parçası alınır ve patolojiye gönderilir.

 

Kemik İliği Kanseri

Kemik İliği Kanseri

Kemik iliği kanseri aslında kan kanseri yani lösemi olarak bilinmektedir. Kemik iliği olarak geçmesinin sebebi ise kemik iliğinde yer alan kök hücrelerin görevlerini yerine getirememesidir. Hastalığın temel sebebinin bu olduğunu söyleyebiliriz. Çocuklarda kemik iliği kanseri oldukça yaygın olarak görülse de yetişkinlerde de sıkça rastlandığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalara göre kemik iliği kanseri, kanser türleri arasında en yaygın görülen tür olarak belirlenmiştir.

Kemik İliği Kanseri Nasıl Tespit Edilir?

Kemik iliği kanserinin pek çok belirtisi olsa da bu belirtiler başka hastalıklara ait olabileceği için mutlaka kan teslerinin yapılması gerekmektedir. Kan testi yapmadan yaygın belirtilere bakarak hastalığın kesin teşhisini koymak oldukça yanlıştır.

Kemik iliği kanseri belirtilerine bakacak olursak ilk olarak vücudun bağışıklık sistemi zarar göreceği için halsizlik ve uyku halinin olacağını söyleyebiliriz. Bunların haricinde kan kanseri olarak geçen kemik iliği kanseri vücutta morarmalara ve küçük kızarıklıklara da neden olmaktadır. Ayrıca nefes darlığı, ani zayıflama ve iştahsızlık da kemik iliği kanserinin belirtileri arasında yer almaktadır. Bu belirtilerin birkaçını yaşıyorsanız mutlaka doktora görünmeli ve gerekli kan testlerinin yapılmasını sağlamalısınız.

Kemik İliği Kanseri Tedavi Edilebilir Mi?

En çok merak edilen konulardan bir tanesi kemik iliği kanseri tedavisidir. Eğer erken teşhis yapılırsa hastalık ilaçlar ve kemoterapi yardımı ile kısa süre içerisinde tedavi edilebilmektedir. Ancak hastalık ilerlediyse ve kemoterapi gibi tedaviler yanıt vermiyorsa kemik iliği nakli yapılması gerekmektedir.

Kemik iliği nakli yapılmadan önce hastanın gerekli kan testleri yapılır. Böylece uyumlu bir doku bulmak daha kolay olacaktır. Eğer hastanın kardeşi varsa ve donör olmayı kabul ederse dokular birbiri ile uyumlu olacağı için donör aramak zorunda kalınmaz. Ancak hastanın kardeşi yoksa dokusu uyumlu olan donörler aranır. Bunun için de doku bankası kullanılmaktadır. Kemik iliği naklinin vericiye bir zararı bulunmamaktadır. Fakat nadir de olsa uyumsuzluk olması durumunda alıcı için risk oluşturabilmektedir. Böyle bir sorun ile karşılaşmamak için de mutlaka uyumluluk için gerekli olan testler yapılmalı ve vericiden alınan kök hücre miktarına dikkat edilmelidir. Son olarak eğer donör bulunamıyorsa, hastanın yeni doğan kardeşinden göbek bağı alınarak içerisindeki kan hücreleri de tedavi amaçlı kullanılabilmektedir.

Kemik Kanseri ve Oluşum Süreci

Kemik Kanseri

Yetişkin bir insanın iskelet sisteminde 206 tane kemik bulunmaktadır ve kemiklerin içerisinde yumuşak lifli bir yapı bulunmaktadır. Bu yapı kemik iliği olarak adlandırılır ve kırmızı doku olarak bilinir. Kemik kanseri ise kemik içerisindeki normal yani sağlıklı hücrelerin birdenbire büyümeye ve kontrolsüz olarak çoğalmaya başlaması ile gerçekleşir. Kanser hücrelerinin çoğalması da tümör oluşumuna neden olmaktadır. Hatta bu hücreler daha sonra tümörden koparak kan dolaşımına katılırsa, kanser diğer organlara da yayılmaktadır.

Kemik kanseri türleri temel olarak 3 tanedir. Bunlar Osteosarkom ve Ewing Sarkomu, Kondrosarkom ve Kordoma olarak bilinmektedir. Osteosarkom ve Ewing Sarkomu, en yaygın kemik kanseri türü olarak bilinir ve özellikle çocuklarda daha fazla görülmektedir. Kondrosarkom ise kıkırdak kanseridir ve çocuklarda çok fazla görülmemektedir. Son olarak kordoma ise alt omurilikte başlamaktadır.

Kemik Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kemik kanseri belirtilerine baktığımızda temel olarak 3 tane belirti olduğunu söyleyebiliriz. Bunların ilki ağrıdır. Hastalığın ilk başlarında tümörün bulunduğu kemiklerde ağrılar başlar. İlk baştaki ağrı oldukça hafiftir ve sürekli kendini göstermez. Ancak daha sonra dayanılmaz bir hale getir. Eğer tümör büyümeye devam ederse eklem şişliği ve sertliği oluşmaya başlar. Bu da kemik kanseri belirtilerinin ikincisidir. Hareket etmeyi sınırlandıran bu şişkinlik kısa süreli ağrılar da yaratabilmektedir. Eğer tümör çok büyükse ve kemiği kıracak kadar şiddetliyse topallama da gerçekleşebilir. Bu da bir diğer belirtidir. Hastalar genellikle şişlik oluştuktan sonra doktora danışmaktadır. Ancak ağrı evresinde mutlaka doktora gidilmelidir. Her ne kadar tüm kemik ağrılarının sonucu kemik kanseri olmasa da bu konuda önceden önlem almak oldukça önemli bir noktadır. Bu belirtiler haricinde kilo kaybı, yüksek ateş ve halsizlik gibi yan belirtiler de olabilmektedir.

Kemik Kanseri Teşhisi

Yukarıda saydığımız belirtilerden sonra doktora göründüğünüz zaman doktor size bazı kan testleri yapacaktır. Ardından kemik yapılarınızı görmek amacıyla X ışınları yardımıyla kemik taraması ve ardından bilgisayarlı tomografi, MR ve PET gibi testler yapılacaktır. Bu işlemlerin ardından kemik kanseri teşhisi konursa biyopsi yapılarak kanser tümörün mümkünse tamamı ya da bir parçası alınır ve patolojiye gönderilir.