Kemik İliği Nakli

Kemik İliği Nakli

Kemik iliği nakli, sağlıklı ve uyumlu bir vericiden kemik iliğinin alınması ve kan kanseri olan hastaya yani alıcıya damar yolu ile verilmesidir. Kemik iliği nakli, hastalığın ilk evrelerinde yapılmayan genellikle kemoterapi ile sonuç alınmadığında yapılan bir işlem olarak bilinmektedir. Genellikle 3-3.5 yıl içerisinde kemoterapiden sonuç alındığı için %10 civarında bir oranla kemik iliği nakline ihtiyaç duyulmaktadır.

Kök hücresi, vücudumuzda gerçekleşen doku oluşumu ve onarımı gibi durumları sağlayan ana hücrelerdir. Kan yapımı açısından bakarsak ana kök hücrelerin en fazla kemik iliğinde yer aldığını söyleyebiliriz. Bu nedenle de kemik iliği nakli kan kanseri hastaları için oldukça uygun olmaktadır zira kan kanseri kan hücrelerinin görevini yapmaması ile gerçekleşen bir kanser türü olarak bilinmektedir.

Kemik İliği Nakli Nasıl Yapılır?

Kemik iliği naklinin yapılabilmesi için öncelikle uyumlu bir verici bulunması gerekmektedir. Genellikle hastanın kardeşleri bu konuda uyumlu olmaktadır. Eğer hastanın kardeşi yoksa dokuları uyumlu olan vericiler aranır. Bunun için genellikle doku bankası kullanılmaktadır. Verici bulunduktan sonra ameliyathane koşullarında vericiye genel anestezi yapılır ve özel iğneler yardımıyla kemik içine girilerek alıcının ihtiyaç duyduğu kadar kemik iliği alınır. Genellikle bu işlem 1 ya da 2 saat sürmektedir. Kemik iliği naklinin riskleri de elbette vardır fakat bu riskler alıcı için geçerlidir yani vericinin herhangi bir zarar görmediği bilinmektedir.

Vericiden gereken kemik iliği toplandıktan sonra alıcıya damar yolu ile bu kemik iliği enjekte edilir. Bu işlem de oldukça kolay bir işlemdir. Ancak bu işlem yapılmadan önce alıcı ve vericiye mutlaka gerekli testlerin yapılması gerekmektedir. Aksi taktirde pek çok sorun meydana gelebilmektedir. Uyumsuzluk olması sonucunda alıcı bu durumdan zarar görebilmektedir. Bu konuda mutlaka güvendiğiniz doktorlardan yardım almalısınız.

Kemik iliği naklinden sonra 3-4 hafta içerisinde enjekte edilen kök hücreleri görevlerini yapmaya başlar. Bu 3-4 haftalık süreç çok önemlidir. Hastanın gözlem altında tutulması ve gerekli koruyucu ilaçları kullanması gerekmektedir. Bu riskli dönemi atlattıktan sonra hastaya tekrardan gereken kan testleri yapılır ve sonuçlarına göre naklin başarılı olup olmadığı konusunda bir karara varılır. Nakil sonucunda da genellikle %90 oranında başarı sağlanmaktadır.