Böbrek Verenler Malulen Emekli Olabilir Mi

Haftada üç gün diyalize giren böbrek hastalarından 10 yıl ve 1800 günü bulunanlar SGK’ ya başvuranlar malulen emekli oluyorlardı. Sonrasında ise gerek kendileri, gerekse de sıra ile böbrek nakil işlemleri yapıldığında SGK kontrol muayenesine çağırılıp, böbrek nakil işlemi yaptığından dolayı, malul değilsin denilerek aylıkları kesiliyordu. Hasta olanlar da aylıkları kesilmesin diye böbrek organ nakli olmaktan kaçınıyorlardı.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik yaptığı açıklama da böbrek nakli olanların kontrol muayenesine çağrılmasına son verecek düzenleme yapacaklarını bildirdi. Bundan sonra böbrek, karaciğer gibi malulen emekli olduktan sonra yapılan organ nakil işlemlerinden hastalar kaçınmayacak.

Sigortalı olanların SSK’dan malulen emekli olması için birincisi sağlık, ikincisi de sigorta olmak üzere iki temel şart vardır. Bu iki temel şartta kendi içinde ikiye ayrılır.

Sağlık şartı için, sigortalı olmadan önce malul olacak kadar hasta olmaması ve sigorta yapıldıktan sonra hastalanmış olması ve hastalığın da % 60 ve daha fazla oranda vücutta iş kaybına neden olması gerekli. Böbrek verenler malulen emekli olmaları için güçlerinin %60’ını kaybettiğini rapor etmesi gerekir.

Sigortalı şartı olarak ise en azından 10 yıllık sigortalı olması ve bu 10 yıl içerisinde en az 1800 gün prim ödenmiş olması gereklidir.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in açıklamasına göre, organ yokluğu nedeni ile SGK tarafından malulen emekliliğe sevk edilen ve kendilerine aylık bağlananlar, organ nakli olurlarsa kontrol muayenesine çağrılıyorlar ve kontrol olduktan sonra hasta değilsin denerek aylıkları kesilirdi. Çelik, organ nakli yapılan malullerin kontrol merkezine çağrılmasını engelleyen yönetmelik değişikliği yapılacağını açıkladı.

Böbrek verenler, malulen emekli olabilmek için en azından 1800 gün gerekli ama bu insanlara aylıkları hesap edilirken, SSK’lı iseler sanki 7200 gün, Bağ-kur’lu iseler sanki 9000 günleri var gibi emekli aylık hesaplaması yapılır. Hatta başkasının bakımına muhtaç durumda iseler bu rakam daha da yükselmektedir.

Yeni yapılan uygulamalar da hastalık sonrası ya da organ nakli sonrasında yapılan kontrol işlemlerinde % 60 oranından az rapor alanlar, malulen emekliliği kaybederler. Yalnız, rapor oranları % 40 ile % 59 arasında olanlar ise bu durumda özürlü sıfatı ile en az 15 yıllık sigortalı süresi ve bu süre içerisinde en az 3600 gün ile SSK’dan özürlü olabilir. 15 yıl ve 3600 şartı ile işe giriş tarihine göre değişiklik arz eder.

Böbrek verenler malulen emekli olabilmek için, sağlıklarını % 60 üzerinde kaybetmeleri ve de sigorta şartlarını tamamlamaları gerekmektedir.

Böbrek Naklinden Sonra Malulen Emeklilik

Böbrek hastası olup SSK ve Bağ-kur’dan malulen emekli olanların, böbrek naklinden sonra malulen emeklilik işlemlerinden sonra malulen emeklilik aylıkları kesiliyordu. 2010 yılı Aralık ayında yapılmış olan değişiklik ile böbrek naklinden sonra malulen emeklilik aylıkları yeniden verilmeye başladı.

Gerek 1479 ve 506 sayılı kanunlar gereğince, gerekse yeni 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince, haftada 3 günden fazla diyalize girmek zorunda olan böbrek hastaları, yeterli prim ödeme gün sayıları en az 1800 gün olursa malulen emekli olmaktadırlar.

01.10.2008 günü öncesinde SSK ya da Bağ-kur’dan malulen emekli olmak için rahatsızlık durumunun en az 2/3 oranında olması gerekli idi. Bu oran 1 Ekim 2008 gününden itibaren % 60 olarak değişmiştir.

Malulen emekli olan Bağ-kur ya da SSK’lılar, sonra yine SGK kapsamında böbrek naklinden sonra malulen emekli değilsiniz diyerek, aylıkları kesilip ortada bırakılmışlardı.

Çünkü 16.7.2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Özürlülük Ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre, diyaliz tedavisi olan böbrek hastalarının özürlülük oranı % 90 iken, böbrek nakli olan kişilerin oranı % 40 olarak uygulanıyordu.

*Diyaliz tedavisi gerektiren kronik böbrek yetmezliği % 90

*Renal transplant (Transplante böbreğin fonksiyonları da değerlendirilecek ve eklenecektir) % 40

16 Aralık 2010 günü Resmi Gazete’de yayınlanan yeni yönetmelik ile 2006 yılında çıkan eski yönetmeliği ortadan kaldırmıştır. Özür oranları değişti. yayınlandığı 16 Aralık 2010 günü yürürlüğe giren yeni yönetmelik gereği, renal transplantasyon yani böbrek nakli oranı % 40’dan,% 70’e çıkartıldı.

Bu değişiklikten sonra artık malulen emekli olduktan sonra böbrek nakli olan SSK ve Bağ-kur’luların malullük aylıkları kesilemeyecek.

* Diyaliz tedavisi görenlerin kronik böbrek yetmezliği % 90

* Renal transplant % 70

16 Aralık 2010 gününden önce, böbrek naklinden sonra malulen emekli olup da, malullük aylığı kesilen böbrek nakli olmuş kişiler SGK’ ya müracaat edip kesilen aylıklarını 16 Aralık 2010 tarihinden itibaren tekrar alacaklardır.

Böbrek Vericisi Nelere Dikkat Etmeli

Sevdiğiniz bir insana iyilik yapmak, ona hastalıktan kurtulma şansı vermek, onun hayata tutunmasını sağlamak çok güzel bir duygudur. Bunu kendinizden bir organ vererek sağlarsanız, aşırı derecede mutlu olursunuz.

Böbrek vericisi nelere dikkat etmeli konusunda, ameliyat öncesi ve sonrasında detaylı olarak bilgilendirilmesi gerekir. Böbrek vericisinin bu ameliyattan zarar görmemesi ve en kısa zamanda normal hayata dönmesi birinci öncelik olmalıdır.

Böbreğinizi birine bağışlamaya karar verirseniz, öncelikle sizin sağlığınızın zarar görmemesi için çok ayrıntılı incelemeler yapılır. Bu incelemeler sonunda vericiye zarar vereceğinden şüphe duyulursa, organ bağışı kabul edilmez.

Tıbben ve yasal koşulları yerine getiren her insan canlı verici olabilir. Böbrek vericisinin dikkat etmesi gereken koşullar;

YASAL KOŞULLAR

1-18 Yaşını doldurmuş olmalı

2- Alıcının birlikte yaşadığı eşi veya dördüncü dereceye kadar akrabası olmak

3- Akli dengesi yerinde olmalı

4- Gönüllü olmalı

TIBBI KOŞULLAR

1- Kan grubu uyumu

2- Bulaşıcı hastalığı olmamalı

3- Kilolu olmamalı

4- Nakil durumunu zora sokacak herhangi bir hastalığı olmamalı

5- Nakil durumunu zora sokacak herhangi bir psikolojik sorunu olmamalı

6- Hamile olmamalı

7- Böbreğin yapısal özellikleri uygun olmalı

Böbrek vericisi nelere dikkat etmeli konusunu iyice anlamalı, ameliyat sonrasında kısa ve uzun dönemde doktorların verdiği talimatlara uygun hareket etmelidir. Böbrek naklinde vericinin her iki böbreği de anatomik ve fizyolojik açıdan incelenir ve diğerine göre daha iyi olan böbrek verici de bırakılır. Verici ile alıcının ameliyatları aynı zaman da yapılır.

Yıllardır yapılan böbrek verici takipleri sonucunda ortaya çıkan tablo, böbrek vericisi olmaya uygun olan sağlıklı kişilerde böbrek vermek yaşamı kısaltmıyor. Sağlıklarının bozulmasına neden olmuyor. Aksine hiçbir sıkıntısı olmayan böbrek vericisi, detaylı incelemeye alındığında verici adaylarında görülen problemler erkenden tedavi edilirler. Böbrek vericisi olmaya engel durumu olmayan adaylar organ nakil merkezinde uzun dönem takibe alınır, düzenli kontrol yapılarak sağlık seviyeleri yükseltilir.

Yapılan bu tedbirler, verici adayının ameliyatta hiçbir risk almadığı anlamına gelmez. En basit bir cerrahi müdahalenin bile sıfır riskle gerçekleşmediği düşünüldüğünde, böbrek vericisinin de az da olsa risk aldığı muhakkaktır.

Bu nedenle böbrek vericisi nelere dikkat etmesi gerektiğini ciddi bir şekilde öğrenmelidir.

Böbrek Satın Almak ve Böbrek Satmak Yasak Mı

İnsanlar artık böbreklerini satmaya başladı. İnternette bunun için pazar oluşturmaya başladılar. İnsanlar böbreklerini internette satışa çıkartıyor. Böbrek için kimi 20 bin, kimisi de 130 bin TL istemekteler.

Böbrek satın almak ve böbrek satmak yasalarımıza göre suç. Senelerdir önlemeyen organ ticareti en sonunda internet ortamına da düştü. Artık internette, araba, ev, iş ilanlarının yanında “satılık organ” ilanları da yer almaktadır. Böbreklerini satışa çıkaranların büyük kesimi gençlerden oluşmaktadır. İlanlarda isimlerini gizleyen bu kişilere telefon ya da mail ile ulaşılıyor.

Türkiye’de böbrek satın almak ve böbrek satmak suç olduğu için, “böbrek” ilanları da diğer ev, araba ilanlarının arasına sıkıştırılmaktadır. Bu ilanları verenler işi o kadar ileri götürüyorlar ki, böbreklerin tahlil sonuçlarını bile vermekteler. Organ satanlar içerisinde İstanbul’da yaşayanlar ağırlıklı olarak yer alıyor. Hepsi aynı bahaneyi söylerler. Maddi sıkıntı. Kimi borcunu kapatmak için, kimi de üniversite masrafını karşılamak için sattığını söylerler.

Yasalarımıza göre böbrek satın almak ve böbrek satmak için ilan veren ve bunu yayınlayana 1 yıla kadar hapis cezası var. Organ satan, alan veya aracılık yapana ise 9 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Eğer ki organ ticareti örgütlü bir şekilde yapılırsa 15 yıla kadar cezası vardır.

Ankara barosu, Sağlık Hukuku Kurulu Başkanı Berna Özpınar, internet üzerinden gerçekleştirilen bu satışların tamamen yasa dışı olduğunu vurgulamış ve şunları söylemiştir.” Bir kişinin rızası olsa dahi bir organın menfaat karşılığı satılması suç olarak tanımlanmıştır. Akraba dışında iki kişinin birbirine alıcı-verici olması ancak her ilin sağlık müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen ve iki komisyonca uygun bulunmasıyla mümkün olan bir şey. Böyle bir komisyon kararı olmadan durum tıbben uygun olsa da operasyon hukuka uygun değil. Hekim yönünden de soruna sebep olacak bir şey, ortada menfaat sağlayan kişi ve satan kişi içinde suç vardır. Türkiye’de eskiden mevzuat açıkları vardı ama şimdi her şey daha belirli, daha sınırlı.”

Bu açıklamalar da gösteriyor ki böbrek satın almak ve böbrek satmak yasalarımıza göre suçtur. Hem insani hem de dini değerlerimize uygun değildir.

Böbrek Naklinde Yaş Sınırı Var Mı

Yasalara göre 18 yaşını geçmiş sağlıklı bireyler organ vericisi olabilir. İleri yaşlarda böbrek vericisi olmak tek başına engel değildir. Bazı ileri yaşlarda ki kişilerde de başta böbrek fonksiyonları olmak üzere, diğer organ fonksiyonları da korunmuş olabilir. Yapılacak muayene ve tetkikler sonucunda bu gibi kişilerin organ vericisi olarak kabul edilmesinde bir mahsur yoktur. Dolayısı ile böbrek naklinde yaş sınırı yoktur.

Kanser hastaları, aktif bulaşma hastalığı olanlar, hamileler, böbrek hastaları, şeker hastaları ve başka bir organ yetmezliği olanlar böbrek vericisi olamaz. Yüksek tansiyonu olan hastalar ayrıntılı inceleme yapıldıktan sonra karar verilir.

Konya Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Tavlı, yaptığı açıklamada, Konya’da 84 yaşındaki kişinin karaciğeri ve iki böbreğinin bağışlanmasıyla ilgili,”65-70 yaş organ bağışında sınır kabul ediliyor. 84 yaşındaki bir kişiden böbreklerin ve karaciğerin nakledilmesi son derece yanlış” dedi.

Ailesi tarafından organları bağışlanan Muharrem Gök’ün, organlarından birinin Konya’daki bir hastaya nakil edilmesinin düşünüldüğünü hatırlatan Tavlı,” Ancak organları bağışlanan kişinin yaşı çok ileri olduğu için biz bunu reddettik” diye konuştu.

Tavlı “84 yaşındaki bir kişiden böbreklerin ve karaciğerin nakli son derece yanlış” yönündeki açıklamasına Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, tepki gösterdi. Yapmış olduğu açıklamada, beyin ölümü gerçekleşen Muharrem Gök’ün böbreğinin Antalya’da 3 senedir böbrek rahatsızlığı olan 60 yaşındaki Nesime Baş’a nakil yapıldığını ve hastanın sağlık durumunun oldukça iyi olduğunu” açıkladı.

Eskiden böbrek naklinde yaş sınırı vardı ama artık yok. Dünyada yaş sınırı ortadan kalktı. Önemli olan yaş değil, organın kalitesi ve fonksiyon olmalıdır.

Demirbaş, yaşlı bir kadavradan veya canlı vericiden alınan organı mümkün olduğu kadar aynı yaş grubundaki insanlara nakil yaptıklarını belirtmiştir.

Medikal Park Antalya Hastanesinden Doç. Dr. Murat Tuncer de organ bağışında bulunan kişinin yaşı kaç olursa olsun organları görevini yerine getiriyorsa nakil yapmaktan yana tercih kullandıklarını söyledi.71 yaşındaki bir kadın, 66 yaşında olan eşine böbreğini vermiş ve hayatı paylaşmışlardır. Diyen Tuncer, Türkiye’de bu şekilde örneklerin çok fazla yaşandığını kaydetti.

Marjinal organ nakli yapılan hastanın sürekli diyalize giren hastaya göre daha sağlıklı olduğu ve en kötü böbrek en iyi diyalizden daha iyidir. Bundan dolayı bütün organlar kullanılmaya çalışılır ve böbrek naklinde yaş sınırı yoktur.

Böbrek Nakli Yapılan Hastalarda Yaşam Kalitesi

Böbrek yetmezliği, hem diyaliz hem de böbrek nakli yapılan hastalarda birçok psikolojik sorun yaşanmasına sebep olabiliyor. Diyaliz sebebi ile işini, okulunu, sosyal çevresini kaybeden hasta bu çeşit sorunlarla mücadele etmekte zorlanır. Böbrek nakli yapılan hastalarda yaşam kalitesi düzelmesine rağmen, ilk zamanlarda uyum sıkıntısı yaşanmaktadır.

Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda organ yetmezliği hastaları günden güne artmaktadır. Türkiye’de 60.000’den fazla diyaliz hastası vardır. Bu hastaların çoğunluğu böbrek naklini umutlu bir şekilde bekliyor. Gerek diyaliz süresince, gerek organ bekleme ve gerekse de organ nakli sonrasında hastalar birçok psikolojik sorunlar yaşarlar.

Böbrek naklinin amacı yalnızca böbreğin görevini düzeltmek değil, aynı zamanda böbrek nakli yapılan hastalarda yaşam kalitesini de artırmaktır. Organ naklinin, kronik böbrek yetmezliğinde iyileştirme sağladığı, hastalar için doyurucu ve üretken bir yaşam oluşturduğu, diyalize göre daha olumlu etkisi olduğu ve böbrek nakli yapılan hastalarda yaşam kalitesinin arttığı görülmektedir.

Böbrek yetmezliği sebebi ile diyalize girmesi gereken hasta yeni bir hayat yaşamına uyum sağlamak zorunda kalır. Diyaliz hastalarının yaşamış olduğu sorunlar bir hayli fazladır. Gündelik etkinliklerde meydan gelen bu değişiklikler hastanın sağlık durumunun da eklenmesi ile çok hastanın psikolojik sorunlar yaşadığı görülür.

Bazı nakil hastaları için böbrek naklini takip eden ilk aylarda yoğun bir şekilde ilaç tedavisi, tedavi için uyum süreci gibi sebepler dolayısıyla sıkıntılı geçmiş olsa da özellikle bir yılsonunda diyaliz dönemine göre hastalar, fiziksel olduğu kadar psikolojik bakımından da olumlu gelişmeler gösterirler. Böbrek nakli yapılan hastalarda yaşam kalitesi artar, sosyal ve fiziksel düzelmeler görülür ve kendi güçlerini yeniden kazanırlar.

Organ nakli olacak ya da organ nakli olmuş hastalara bakıldığında, çoğunun nakil öncesinde kronik hastalıkla mücadele etmelerine bağlı olarak psikolojik anlamda ciddi sıkıntılar yaşamış olduğu görülür. Öncelikle önemli bir organın görevinin kaybı ve teşhisinin söylenmesi süreci çoğu hasta için oldukça sıkıntılı geçer. Organ nakline karar verilince nakil konusunda bilgi almak, nakil için beklemek ve hazır olmak, nakil olmak ve nakil olduktan sonra bazı hastalar da psikolojik sıkıntılara sebep olmaktadır.

Nakilli Böbreğin Ömrü

Böbreklerin hayat ve aktivitelerimizi sürdürmek için, yetecek kadar görevlerini yerine getirememesi sonunda bir böbreğin ameliyat ile vücuda yerleştirilmesi işlemine böbrek nakli denir.

Böbrek naklinin amacı sadece böbreğin görevini düzeltmek değil, aynı zamanda nakilli böbreğin ömrü, hastanın yaşam düzeyini de iyileştirmektedir. Organ nakli yapıldığında kronik böbrek yetmezliğinde iyileştirme sağladığı, Diyalize göre ruhsal açıdan daha olumlu etkisi olduğu ve hastanın yaşam seviyesinin arttığı görüldü.

Böbrek yetmezliği sebebi ile diyalize girmek gerekirse, hasta yeni bir yaşam tarzına uyum sağlar. Diyaliz hastaları birçok sorunlar yaşar. Maddi ve mesleki kayıplar olur, sosyal etkinlikler bozulur, aile ve arkadaşlarından uzaklaşır, sağlıkça belirsizliğe kadar giderler.

Böbrekler görevlerini yavaş bir şekilde yitirirler ve her iki böbreğin fonksiyonu % 20’nin

Altına düştüğü zaman, ilave bir tedavi yöntemi gerekir. Bu diyaliz ya da böbrek naklidir. En erken yapılan, elde edilen sonuç en iyi sonuçtur. Bu nedenle diyaliz, böbrek hastalığına çare değildir. Diyaliz olmadan yapılan nakilli böbreğin ömrü çok daha iyidir. Şayet hasta olan kişi böbrek nakli için fırsat bulamazsa bile ne kadar az diyalize girer ve ne kadar erken böbrek nakli yapılırsa başarı oranı da o kadar yüksek olur. Hastanın yaşam süresi ve nakilli böbreğin ömrü o kadar uzun olacaktır.

Böbrek naklinde başarı şansı bir hayli yüksektir. Örneğin bir yıllık hasta sağ kalımı 100 kişi de 97- 98’dir. Diyaliz tedavisi olan hastalarda ise 15 kişi yaşamını yitirmektedir. Böbreğin çalışmama oranı ise 100 hastada 1 ya da 2 kişidir.

Şu anda B ve C hepatiti olan hastalar da nakil ameliyatı olmaktadır. İlave testler yapılarak, nakilli böbreğin ömrü daha iyi olacak ve nakil yapılacaktır.

Yapılan nakillerin 3’te 1’i şeker hastası olan kişilerden oluşmaktadır. Şeker hastalığı aynı organ ve dokulara zarar vermektedir. Böbrek nakli yapıldığında vücut üstündeki ağır bir yük kalkmış olur. Şeker hastalığı böbrek yetmezliğine yol açması için en az 15 ile 20 sene geçmesi gerekiyor ki, zaten nakilli böbreğin ömrü 15-20 senedir.

Böbrek Naklinde Eski Böbrek Alınır Mı

Böbrek naklinde eski böbrek yerinde kalır. Genel kanı bu konuda böbreklerin değiştirildiği yönünde olur. Eski böbrek ana damarda olduğu için ameliyat esnasında bu damarın kapanması demek, yarı bedenin kan dolaşımını durdurmak manasına gelir. Bu nedenle daha yüzeysel olan kasık bölgesindeki kasık damarında dolaşım durdurulur ve nakil işlemi gerçekleşir.

Böbrek naklinde eski böbrek kalır ve hastaya bir zarar vermez. Ancak hastanın kendi böbreğinde enfeksiyon var ise, içerisinde çok sıvı bulunursa, büyük kitle veya tümör varsa ya da hasta çocuk ise nakil, mevcut böbreğin yerine yapılır.

Birkaç hastalık dışında insanların böbrek naklinde eski böbrek yerinde bırakılır. Eski böbreklerle hiç ilişkisi olmayan bir yere yeni böbrek takılır. Genel olarak da kasık bölgesine yerleştirilir. Birkaç tane özel durumu özetlemek gerekirse, çok büyük böbreklerle karşılaşıldığında purix böbrek hastalıkları olmaktadır. Bunlarda bazı zamanlar insanların kendi böbreklerini almak gerekmektedir. Ya da böbreğin içerisinde her hangi bir kist, tümör v.s. gibi şeyler varsa ve ameliyat sonrası sorun oluşturabileceğine inanılırsa böbrekler alınır. En çok böbreklerin alınma sebebi de genel olarak taşlı olan hala idrar yapan böbrekler, urunel enfeksiyon denilen böbrekler ve idrar yollarında ciddi enfeksiyon geçiren hastalardır. Halk arasında söylendiği gibi, böbrek naklinde eski böbrek alınıyor ya da nakilden önce alınıyor gibi sözler doğru değildir.

Böbrek naklinde eski böbrek çıkartılması için özel bir sebep yok ise hastanın vücudunda bırakılır. Ameliyat sırasında nakil edilen sağlıklı olan böbrek, batında kasığın hemen üzerine, sağ ya da sol tarafa yerleşir. Bu böbreğin atardamarı karın alt bölgesinde bulunan büyük bir atardamara, toplardamarı da yine karın kısmında olan büyük bir atardamara bağlanır. İdrar borusu ise idrar torbasına bağlanır. Gelişen ameliyat teknikleri ve tecrübe kazanmış doktorların ameliyatları ortalama olarak 3 ya da 4 saat sürmektedir. Tıp alanında meydana gelen gelişmeler sonucu organ ve doku nakilleri günümüzde başarı ile uygulanıyor. Böbrek nakli en çok ve uzun zamandır başarı ile uygulanmakta olan bir nakil şeklidir. Organ bağışları ne kadar çok olursa, o kadar insan bu hastalıktan kurtulma şansı bulacaktır.

Böbrek Nakli Nasıl Olur?

Böbrek nakli, hasarlı durumda olan ya da çalışamaz durumda olan böbreğin, uygun donörün böbreği ile değiştirilme işlemidir. Böbrek nakli bir organ nakil çeşididir. Böbreği yeterli seviyede kan süzemeyen insanlara, diyaliz tedavisi uygulanır. Böbrek görevini daha fazla kaybederse, uygun böbrek verici bulunması ile nakil işlemi gerçekleşir.

Böbrek, vücudumuzdaki en hayati organlardan biridir. Kanda oluşan atıkların kandan uzaklaştırılmasında, kanın temizlenmesi ve atıkların idrar şeklinde dışarıya atılması ile görevlidir. Bu süzme görevi yapılmazsa canlı yaşayamaz.

Böbrek nakli için ihtiyaç duyan hastalarda, böbrek yetmezliği sorunu görülür. Böbrek görevini yerine getiremez. Böbrek yetmezliği olan hastalara iki şekilde tedavi uygulanır; Böbrek nakli ve diyaliz.

Diyaliz, böbrek görevini yerine getiren yapay bir kan süzme aracıdır. Bu tedavi şeklini kullanan hastalar, hafta da en az üç gün diyaliz makinesine bağlanmak zorunda kalırlar. Bu şartlar içinde bile, yoğun bir diyaliz çalışması olsa dahi, bir diyaliz makinesi böbreğin süzme kapasitesinden 10 kat daha düşük seviyede kan süzer. Dolayısıyla böbrek yetmezliği olan kişilerde kesin ve en etkili çözüm şekli, uygun verici bulunması durumunda böbrek nakli olur. Nakil için öncelikli olarak hastanın, 1.dereceden yakınlarından uygun olan böbrekler aranır. Doku uyuşmazlığı nedeni ile bulunamaz ise, daha sonra hastanın 2. ve 3. derece yakınlarından ya da onların çocuklarından böbrek nakli yapılabilir.

Son istatistiklere göre, ülkemizde 60 bin dolayında böbrek yetmezliği olan hasta, böbrek nakli için sıra beklemektedir. Bu hastalar bekledikleri zaman süresince diyaliz tedavisi alırlar.

Böbrek nakli için, sadece canlı insanlar değil, kadavralardan da faydalanılır. Ülkemizde yapılan böbrek nakillerinde vericilerin %3’ü kadavralardan oluşur. Nakil sonrasında, hasta yaşam kalitesi artarak normal yaşama devam edilir ve nakilden sonraki zamanda da ilaç tedavisi devam eder. Nakil ameliyatları yaklaşık olarak 3 ya da 4 saat gibi bir zaman almaktadır.

Böbrek nakillerinde büyük bir oranda başarı elde edilmiştir. Nakil sırasında ölüm riski en son yapılan araştırmalara göre ise 3000’de 1 gibi çok düşük bir rakam olmuştur. Nakil yapılan böbrek bir haftada fonksiyonel olarak çalışmaya başlamaktadır.

Böbrek Nakli Ömrü Ne Kadar

Kronik böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarının daimi şekilde kaybıdır. Bu sıhhat sorunu, hasta olanların hayat kalitesini bozar ve normal hayat ömür beklentisini önemli derecede azaltır. Böbrek yetmezliğinin rehabilitasyonunda uygulanan yöntemler hemodiyaliz, periton diyalizi ve böbrek naklidir. Periton diyalizi ile böbrek nakli önemli gelişmelere rağmen hala hastaların az bir bölümünde uygulanmaktadır.

Böbrek nakli genç yaştaki hasta kimselerde kudretli iyileştirme yolu olması sebebi ile böbrek veren sıkıntısı bu iyileştirme şeklinin yapılmasını zorlaştırmaktadır. Son yıllarda ülkemizde müzmin böbrek yetmezliği olan hastalar için % 70’inde uygulanan iyileştirme yolu hemodiyalizdir. % 30 hastada ise periton diyaliz ile böbrek nakli uygulanan iyileştirme yoludur.

Böbrek nakli ömrü, diğer tedavileri uygulayan hastalara göre 2-3 kat daha fazladır. Bunun sebebi diyaliz tedavisi ile böbrek fonksiyonlarının sadece % 5’i gerçekleşmektedir. Diyaliz tedavilerinin önemli komplikasyonları vardır. Diyalizin en önemli yan etkisi kalp ve damar sisteminde meydana getirdiği damar sertliği ve kireçlenmede artış olmasıdır. Bu konu ile ilgili yayınlanan makalelerde ki verilere bakıldığı zaman 0-19 yaş grubunda ki böbrek yetmezliği hastalarından diyaliz hastalarının yaklaşık olarak 26 sene olan yaşam beklentisi, böbrek nakli ömrü hastalarda 39 senedir. 20-39 yaş grubunda diyaliz tedavisi gören bir hastanın yaşam beklentisi 14 sene iken, böbrek nakli ömrü hastada yaşam beklentisi 31 senedir. 40-59 yaş arası hastalarda ise diyaliz tedavisi gören bir hastanın yaşam beklentisi 11 sene iken, böbrek nakli ömrü hastada 22 senedir. Ekonomik, kültürel ve sosyal avantajlar ve yaşam seviyesinde ki artışlar göz önüne alınınca böbrek naklinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.

Hemodiyaliz ve periton diyalizi hastaların yaşamını oldukça zorlayan ve zaman gerektiren uygulamalardır. Böbrek nakli ise hastanın normal yaşama ortamına yaklaştıran tarzı ile seçkin bir tedavi yöntemidir. Diyaliz hastası için ileri derecede diyet uygulaması ve sınırlı sıvı tüketmek durumu ile karşı karşıyadır. Hâlbuki böbrek nakli yapılan hastalarda diyet kısıtlaması çok azdır.

Diyaliz hastaları devamlı ekonomik ve sosyal desteğe muhtaç olan hasta grubudur. Hastaların büyük kısmı diyaliz tedavisi ile işlerini kaybederler, aile düzenleri sarsılır. Bu durum birçok sorunlara yol açar. Böbrek nakli ömrü uzattığı ise toplum içinde kendine güvenen bir duruma getirir.